Galatasaray, Schalke ve Kayseri maçlarındaki o güzel baskılı, bol pozisyonlu, mücadeleci futbolunu dün gece de Büyükşehir Belediye karşısında devam ettirdi.
Öyle bir 60 dakika seyrettik ki, herhalde Real Madrid’in hocası Mourinho, “İnşallah başımıza iş almayız” diye temennide bulunmuştur... 9 futbolcusu milli takımlarında mücadele eden bir ekip ancak bu kadar oynayabilir...
Sneijder, 58 dakika sahada kaldı. Sanki uzay futbolu oynuyor. O futbol düşencesi, attığı paslar, boş alanları kullanması mükkemmel... Drogba, Burak, Sneijder, Selçuk ve Hamit öyle paslaşıyorlar ki, rakibin yapacağı hiç bir şey yok... Sadece onlar da bizim gibi ancak seyredebiliyorlar... Burak, Milli Takımımızda 180 dakika mücadele etti. Dün gece de bitmez, tükenmez enerjisiyle ve attığı iki golle gerçekten hepimizi şaşırtıyor... Kafası ne kadar Real Madrid maçında olursa olsun, boş alanlara kaçıp Drogba’nın paslarıyla attığı goller resital gibi... Birara Türkiye üstü futboldan görüntüler verdiler.
Selçuk İnan, Galatasaray’ın saha içindeki beyni... Sahanın her yerinde var... Defansını rahatlatıyor... Orta sahada kıran kırana bir mücadeleye giriyor... Drogba ve Burak’ı topla buluşturuyor... Selçuk, bu görüntüsüyle Şampiyonlar Ligi maçlarından sonra herhalde Avrupa’da kendinden çok bahsettirecek... Melo, eski günlerine döndü. Ve takımına çok büyük katkı sağlıyor. Fatih Terim’in oynattığı bu sistemde takımın en çok yükünü Melo, Selçuk ve Hamit çekiyor. Hamit, tekniği üst seviyede tam bir takım oyuncusu... Topu ayağına aldı mı, arkadaşlarını rahatlatıyor, her pası rakip defans için tehlike oluyor. Son 20 dakika yorgunluk belirtileri Büyükşehir Belediye’nin gol şansları yakalamasını sağladı. Ancak bunlara da Muslera izin vermedi.
Drogba, ilerlemiş yaşına rağmen Avrupa’nın en çok gol koklayan santrforu... Bilhassa ikinci yarıda Galatasaray’ın yorulduğu anlarda arkadaşları müsait pozisyonunda olan bu büyük futbolcuyu topla buluşturmuş olsalardı Galatasaray son 15 dakika içerisinde yaşadığı sıkıntıları yaşamazdı.