Yine ortalık birbirine girdi. Disiplin kurulunun Meireles’e verdiği 12 maçlık cezayı, Tahkim Kurulu 4 maça düşürdü. Önce federasyondan başlayayım. Disiplin ve tahkim kurulu bağımsızlar. Bu yaşanan olaylarla ilgili Futbol Federasyonu’nu kimse suçlamasın.
Disiplin kurulu görüntüleri izlemeden Halis Özkahya’nın raporuna göre 12 maç ceza verirken, galiba acele etti. Keşke Tahkim Kurulu’nun izlediği gibi yayıncı kuruluştan görüntüleri alıp, iyice inceleyip öyle karar verseydi.
Şimdi geldiğimiz nokta çok dramatik. Halis Özkahya, iyi yönettiği bir maç sonrası hem yalancılıkla hem de Fenerbahçe düşmanı olarak suçlanıyor. Disiplin Kurulu, Özkahya’yı ateşin içine attı. Peki, Tahkim Kurulu’nun verdiği karar doğru mu?
Herkes kafasına göre yorum yapabilir. Meireles’in yaptığı el işaretinin suçu daha ağır olmalıydı. Ceza 12 maçtan 4’e düşünce, başta Galatasaray olmak üzere, birçok kulüp ‘Ne oldu ?’ diye panikledi. Geldiğimiz noktaya baktığımız zaman, olan önce hakemlerin arkasında dimdik duran MHK Başkanı Zekeriya Alp’e daha sonra da Halis Özkahya’ya oldu. Özkahya bundan böyle nasıl terfi alacak, hangi moralle maçlara çıkacak? Başkan Alp ise bu şartlarda hakemlerin arkasında ne kadar durabilecek?
Dilmen’e tepki neden?
8 Ocak’ta GSTV’de Başkan Ünal Aysal, konukları ile söyleşi yapacak. Konukları başkan kendisi seçmiş. Servis müdürümüz Cem Şengül, gazetemizin duayeni Attila Gökçe de konuklar arasında. Taraftarlara sordum, Şengül için de, Gökçe için de başımızın üstünde yerleri var diyorlar.
Rıdvan Dilmen’in ismi geçtiği zaman ise hepsi isyanlarda. Sebebini sordum. Rıdvan kardeşim, sezon ortası çıktığı televizyonda birçok kez ‘Bu Galatasaray’dan hiçbir şey olmaz’ diye yorumlar yapmış. Cim-Bom’da Süper Lig’i lider bitirip, Şampiyonlar Ligi’nde de ilk 16’ya kalınca Rıdvan’a tepki oluşmuş. Şimdi şöyle diyelim. Rıdvan Dilmen yerine Can Bartu, Acun Ilıcalı ve ya Oğuz Çetin konuk olsaydı, Galatasaray taraftarı tepki gösterir miydi?
Transfer şart
Galatasaray’ın Süper Lig’i lider bitirmesinin ardından, Şampiyonlar Ligi’nde de Schalke’yi yenebilirse çeyrek finale çıkacak olması Fatih Terim’in büyük başarısı. Hocanın disiplini, Galatasaray’ın ilk yarıyı başarılı bitirmesini sağladı.
Kadro olarak futbolcular, kaliteli isimler olmasına rağmen sahaya koydukları performans yetersiz. 16 futbolcuyla bu kadar olur. Yönetim, daha iyisini istiyorsa paraya kıyıp transfer yapacak. Schalke, kolay rakip gibi görünüyor. Ben buna katılmıyorum. İki takımın oynayacağı maçta Galatasaray %51 şanslı değil. Arsenal’in üstünde grubu lider kapatan takım küçümsenemez. Eğer bunu yaparsan tokadı yersin. Kadro güçlenir, Schalke’yi geçersen, Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek finaldesin. Çeyrek final parası 3 milyon 900 bin euro. Naklen yayın gelirleri artacak, stat hasılatından da gelecek parayla en az 7 milyon euro cepte olacak.
Hadi bundan da geçtim. Ligin ilk yarısını lider de bitirse, ikinci yarı daha zor geçecek. Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor, Medical Park Antalyaspor kadrolarını güçlendiriyor. Yönetimin ekonomiyi ikinci planda düşünmesi lazım. Fatih Terim’in eline Cris gibi değil, kaliteli, hemen kadroya girebilecek, takıma katkı sağlayacak futbolcular verilmeli. İlk yarı sihirbazlıklar yapıldı, şimdi güç gösterisi başlıyor. Bu fırsatı değerlendirmek lazım.