Galatasaray’ın, güçleneceği yerde tam tersi çok şeyler kaybettiğini üzülerek görüyorum. Geçen sezon bu takımın başında Fatih Terim vardı. Takımın havası, iş ciddiyeti, disiplini en üst seviyedeydi. Hazırlık kampları muhteşem geçiyordu. Kısacası artık bir marka olan Emirates Kupası’na Galatasaray, Napoli, Porto ve Arsenal katıldı. Kupayı kazanan takım da Galatasaray’dı. Bu sezon ise Mancini gitti, Prandelli geldi. Galatasaray ne yapmak istiyor, anlayamıyorum.
Türkiye’yi Şampiyonlar Ligi’nde temsil eden, dünya markası dediğimiz Galatasaray, hazırlık maçı yapabilecek takım bulamıyor. Bula bula Belçika 2. Ligi’nden RWS Bruxelles ile oynuyor. Stat rezalet. Organizasyon rezalet. Rakip, Galatasaray’ın test edebileceği bir takım değil. Bu organizasyonu kim yapıyor? Hadi diyelim ki Türk işçilerinin Belçika’ya gidişinin 50. yılını kutlama maçı. O zaman ya Anderlecht, ya da Standard Liege ile oynamalıydı. Hem de düzgün bir statda.
Burak Yılmaz’a tribünlerden küfür ettiler. Burak küfür edenlere saldırdı. Ya oradaki taraftarlar sahaya inip daha büyük bir olay yapsaydı. Gene tribünden meşaleler sahaya atıldı. Taraftarlar, taşkınlık çıkardı. Sözün kısası, dün akşam ki maç tam bir fiyaskoydu.
Gelelim takıma; Galatasaray yönetimi Burak’ın sözleşmesini uzatarak 5 senelik yaptı. Galatasaray’ın şu an için gol umudu Burak. Geçen yıl Drogba, Burak’ın kötü maçlarında Galatasaray’ı sırtında taşıyordu. Dün geceki gibi maçlarda Galatasaray nasıl kazanacak? Golleri kim atacak? Sarı-kırmızılılar transfer yapacaksa Drogba’nın yerine bir golcüye ihtiyaç var. Sağ bekte sorun büyük. Veysel sakat, Eboue ile Sabri kadro dışı ve Galatasaray yönetimi sağ bek arıyor. Böyle saçma bir şey olur mu? Alınacak oyunculara kim karar veriyor? İnanın günah bu paralara. Hamit bir türlü toparlanamıyor. Bu sene de yarar sağlamayacak gibi. 2.5 milyon euroluk Yasin, Galatasaray’a ilaç olur mu? Stoper Semih bir türlü form tutamadı. Ciddi ciddi defansta sorunlar var. Dilerim, bunları Prandelli de görür. Sonuçta, dün geceki maçta iyi iz bırakan tek şey, efsane başkan Süleyman Seba’ya yapılan saygı duruşuydu.