Başkan Dursun Özbek, Fatih Terim’i getirerek suç mu işledi? Yine başladı fokurdamalar. Bana sürpriz olmadı. Mustafa Denizli geldiği zaman da aynı şeyler yaşanmıştı.
Fazla detaya girmek istemiyorum. Ama artık bu Galatasaray’ın kaderi oldu. Kulüp biraz kafayı kaldırsın, başarı geleceği hissedilsin ya hocaya ya da başkana karşı linç kampanyası için start verilir. ‘Terim’in gelişi etik değilmiş’... Merak ediyorum neden öyleymiş. Terim, bugüne kadar takıma zarar verecek ne yaptı? Hocanın ismi geçince hep kazandırdığı kupalar akıllara geliyor. Bir hata yapmış olabilir. Hepimiz insanız, herkes hata yapıyor. Bu kendini bağlar. Zaten onun pişmanlığını yaşıyor.
Birdenbire bu etiğe döndü. Bilhassa Galatasaraylılar için kulübün tırları çalınıyor, storeları soyuluyor, bir sürü yanlış transferlerle milyon eurolar, dolarlar sokağa atılıyor, aklınıza gelebilecek her türlü rezalet yaşanıyor. Bunlar etik oluyor. Fatih Terim’in yaptığı bir hata etik olmuyor!
Tabii ki olay başka yerden kaynaklanıyor. Taraftar, Terim için çıldırıyor. Göztepe maçına bile Erzurum’dan, Kars’tan, Bursa’dan, Van’dan... Türkiye’nin her yerinden takımı seyretmek için herkes geldi. Bütün taraftarlar, Terim’in gelişiyle Galatasaray’ı daha çok sahiplendiler. Resmen hocayı korumaya aldılar ve arkasında duruyorlar.
Başkan Özbek, Terim’i getirerek hem kulübü hem kendini güçlendirdi. Bundan mutlu olmayanlar tabii ki çıkacak. Görmüyor musunuz Florya’daki operasyonu... Düşünün Galatasaray derbi oynayacak. İki gün önce hangi taktikle, hangi futbolcularla oynayacağı internete düşüyordu. Şimdi, bunlar bitecek. Bazı kişiler gönderilecek. Gidenler kampanya yapacak. Ama başarılı olamayacaklar. Artık yeni bir sayfa açıldı. Taraftarın gücü diye bir şey var. Kombine alan, forma alan, kulübe maddi olanak sağlayan en büyük güç kim? Tabii ki taraftar... Artık onların sözü, isteği kabul görmeye başladı. Artık Galatasaray’ı karıştırmak isteyenlerin fazla zarar verebileceklerini düşünmüyorum.
Huzuru bozmayın!
Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, seçim kararı aldı. Bu seçimin kazananı üç sene kulübün başında kalacak. Bu tüzüğe aykırıymış. Tüzük, ‘Mayıs’ta bir daha kongre yapacaksın’ diyormuş. Gruplaşmalar başladı. Hatta mart ayındaki mali kongrede başkanın ibra edilmeyeceğini söylüyorlar. Nedenini anlatayım...
Türk Telekom Stadyumu’nun yanına 15 bin kişilik kapalı spor salonu yapılıyor. Ruhsatı alındı, sponsoru da belli oldu. Galatasaray’ın cebinden bir kuruş çıkmayak. Kemerburgaz’daki yeni antrenman tesislerinin anlaşması yapıldı. Onun da sponsoru bulundu. Sıfırdan öyle bir yer yapılacak ki Türkiye’de tek olacak.
Fatih Terim geldi. Takım şampiyon olur mu orasını bilemiyorum. Ama heyecan, iyi futbol, disiplin hepsi yavaş yavaş oturmaya başladı. Hele bir de takım kupayı kaldırırsa Dursun Özbek kahraman olur. Size şunu söyleyeyim, Adnan Polat’ı ibra etmeyenler bu kulübü böldüler ve daha hâlâ onun sancısı çekiliyor. O gün ben de kongredeydim. Çok üzülmüştüm. Böyle bir şey Galatasaray’da ilk defa yaşandı.
Bir daha ‘böyle bir şey yaparız’ diyenler başarılı olamayacaklar. Taraftar buna müsaade etmeyecek. Benden hatırlatması.
RvP ve Eboue’ye üzülmem
Kulüplerine iyi hizmet eden yabancı futbolcular başımızın tacı, ‘Parasını aldı, takımı için en iyisini yaptı, iz bırakıp gitti’ derim ve sırtımda taşırım.
Ama aynı şeyleri çok vicdanlı bir insan olmama rağmen Eboue ve Robin van Persie için söylemem.
Eboue ne yaptı? Bir seneden fazla Florya’da yattı. Galatasaray taraftarlarının kulübe kazandırdığı paraları hiç oynamadan cebine indirdi. Şimdi karısıyla sorun yaşamış, paralarını kaybetmiş ve zor durumdaymış. Ne yapacak Galatasaray para mı verecek ona. Yattığı yerden para aldığı günleri düşünsün.
Aynı şeyler Van Persie için de geçerli. Müthiş bir kariyer. Aykut hoca santrafor diye inim inim inliyor. RvP, 30 dakika bile oynayamıyor. Hiç kimse kusura bakmasın, bu tür futbolcuların kötü olmasını istemem. Ama başlarına bir felaket gelirse Galatasaray veya Fenerbahçe’nin sahip çıkması beni rahatsız eder. Bir sürü sorunlar yaşayan kulübüne büyük hizmetler yapmış isimler var. Yardım edilecekse onlara edelim.
