Ziraat Türkiye Kupası bu sezon, Galatasaray hariç büyük takımların hepsinin canını yaktı. Galatasaray da Gaziantep Büyükşehir Belediye karşısında turu zor geçmişti. Mancini, bunu düşünerek takımını biraz daha motive şekilde Balıkesir karşısına sürmüş. İlk yarı, gene sahada kötü futbol oynayan istediklerini yapamayan bir Galatasaray vardı. Buna rağmen maçın hakemi Deniz Ateş Galatasaray lehine öyle bir penaltı verdi ki insaf dedik. O an aklıma herhalde Türkiye Kupası’nda sadece Galatasaray kaldı, o da elenirse kupanın heyecanı bitecek, diye düşündüğünü tahmin ettim. İkinci yarı ise sahada farklı bir Galatasaray vardı. Riera ve Bruma yıldızlaştı. Riera zaten iyi futbolcu, ayaklarını iyi kullanıyor. Bruma da çok istekli olunca futbolun güzelliklerini sahaya koydular. Amrabat ise herhalde takasta kullanılacağını bildiği için motivasyonunu kaybetmiş. Şu anki görüntüsüyle Galatasaray’ın bırakın ilk 11’inde, 25 kişilik kadro da bile yer bulması mümkün değil. İşin türkçesi, Amrabat’a verilen para yandı. Kalede önce Ufuk sonra Aykut iyi kurtarışlar yaptı.
Defans ise güven vermiyor. Balıkesirspor’da Lalawele ve Karikari son vuruşlarda dikkatli olmuş olsalardı, Galatasaray’a gol atabilirlerdi. Emre Çolak, iştahlıydı. Bruma’yla iyi verkaçlar yaptı. Ceyhun ile Yekta iyi niyetli futbolcular, fakat kaliteleri bu kadar. Ancak, yedek kulübesinde otururlar. Sonuçta 4 gollük galibiyet hem taraftarlara hem takıma moral oldu. 3 kulvarda birden yarışmak, kolay bir şey değil. Devre arası yapılacak transferler, Galatasaray’ı daha da güçlendirecek.