İzmir’de cumartesi gecesi 60 bine yakın taraftar önünde Lazio’yu yendiler. Dün gece de 40 bin taraftarla birlikte Fiorentina’yı mağlup etmeyi başardılar. Hazırlık maçı da olsa İtalyan takımlarını yenmek çaba ister, emek ister.
Galatasaray taraftarı yapılan transferlerden, alınan sonuçlardan çok mutlu. Dün sanki hazırlık maçı değil, Şampiyonlar Ligi karşılaşması oynuyor gibi coşkuluydular. Takımın sezon başı tabii ki eksikleri var, ama yavaş yavaş taşlar yerine oturuyor. Alınan galibiyetler takımın özgüvenini sağlıyor.
Defansta Dany’de bir hayli ilerleme var. Belli ki takıma katkı sağlayacak. Semih tek kelimeyle harika. Ujfalusi ile Dany arasında müthiş bir rekabet izleyeceğiz. Orta sahada Yekta olsun, Engin olsun kendilerini parçalıyorlar. Bir de Melo’nun geleceğini düşünün...
Forvette Elmander, Necati, Umut ve Burak müthiş bir forma savaşı verecekler. Keşke Baros gönderilip, transfer dönemi bitmeden onun yerine Kuyt tipinde bir golcü alınsa. Amrabat solda oynayacak. Emre Çolak da bu rekabetin içinde olacaktır.
Hamit henüz hazır değil, ama her maç üstüne bir şeyler koyuyor. Takımın en hazır futbolcusu Eboue ve Muslera. İstenen Galatasaray’ı izlemek ise biraz daha zaman alacak. Bu da gayet normaldir. Bu sezon hedefler daha büyük. Kriterler de belli. Fenerbahçe’nin üstünde ligi bitireceksin, Şampiyonlar Ligi’nde iki takımı eleyerek bir üst tura çıkacaksın. Her iki kulvarda da büyük bir mücadele olacak. En büyük test ise pazar günü oynanacak Fenarbahçe karşılaşması. Fenerbahçe’nin, Vaslui önündeki futboluna bayıldım. Daha bu takıma Krasic ve Yoba girecek. Galatasaray’da ise Melo bekleniyor. Pazar günü iki takım da birbirini tam test edecekler. Her geçen hafta eminim daha iyi futbol oynayacaklar. Galatasaray’ın hedeflerine ulaşacak futbol seviyesine gelebilmesi için biraz daha zamana ihtiyacı var.