F atih Terim, hangi takımı çalıştırırsa çalıştırsın beni hep heyecanlandırır. Hele bu Milli Takım olunca, benim gibi Türk halkının da duyguları en üst seviyeye çıkıyor. Biz millet olarak hazırlık maçlarını pek önemsemeyiz. Ama bakıyorum Ankaralı taraftar stadı doldurmuş, resmi maç oynuyormuşuz gibi hepsi coşkulu...
Bu 2016 Avrupa Şampiyonası için başlangıç maçıydı. Futbolcuların ciddiyeti, hırsları, kenetlenmeleri mükemmeldi. Bu iyi bir işaret. Üç turnuvaya gidemeyen bir Milli Takımımız var. Dün geceki kadronun içinde elemelerde başarısız olan isimler de var. Belli ki Fatih Terim bütün futbolcuların beyinlerini yıkamış, işin ciddiyetini, Türk milletine borçlu olduklarını çok iyi anlatmış. Her şeyden önemlisi de, milli formayı rekabete açmış. Kaleci Onur ile başlaması benim için büyük bir şey. Bu çocuk milli formayı hep hak etti ama bir türlü bu fırsatı bulamadı.
Fatih Terim’in elinde Canerler, Ardalar, Gökhan Gönüller kalitesinde fazla futbolcu yok. Ama ne yapacak? Murat Duruer’e, Olcan’a, Tarık’a şans verecek. Buradaki rekabet, Milli Takım’ın futbol çıtasını mutlaka yükseltecek. Hocanın başka yapacağı bir şey yok.
İsveç sıkı bir rakip. Çok da kaliteli futbolcuları var. Arda’nın gayretine, o çektiği vurduğu 90’dan dönen topuna, Caner’in o muhteşem ortalarına, hırsına, Gökhan Gönül’ün ilk goldeki gayretine, Mevlüt Erdinç’in gol vuruşundaki başarısına bakıyorum. Hepsi de dün gecenin güzellikleriydi. Semih’in yediğimiz goldeki hatasına üzüldüm. Daha genç bir futbolcu. Bu tür maçlarda kendine fazla güvenmeyeceksin, ayağında fazla top tutmayacaksın. Ben Semih’in böyle bir hata bir daha yapacağını sanmıyorum. Orta sahada Selçuk ve Nuri, tekniği iyi futbolcular. İsim olarak da milli formayı taşıyabilecek kalitedeler. Ama daha agresif olmaları lazım. Futbol, bütün dünyada sertleşti ve çabuklaştı. Selçuk ve Nuri gibi iyi oyuncuların kesinlikle ayağındaki topu rakibe vermemeleri gerekir.
Sonuçta dün gece hepimiz mutlu olduk. Milli duygularımızı yeniden kazandık. Dilerim resmi maçlarda da dün geceki güzellikleri yaşarız.