Serdar Sarıdağ

Serdar Sarıdağ

serdar.saridag@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Tıpkı Schuster'in geldiği gibi geldi...

Gülerek, ve sıcak kanlı davranarak...

Yönetici Ahmet Kavalcı kendisini “Tebrik ederim, Hırvatistan AB'ye girdi" dediğinde gülen gözlerle “Hiç iyi olmadı" şeklinde yanit verip hepimize kahkahalar attırarak kampın startını verdi.

Haksız da değil, Yunanistan'ın başına gelenleri biliyoruz.

Şartlar inşallah Sarı Fare'nin ayrılışı gibi onu Türkiye'den kızgın ve üzgün göndermez.

Her ne kadar kilometrelerce uzaklardan gelen Türk basınına idmanları sadece 15 dakika açsa da, bizler o kamptaki çiğ tanesinin kokusunu bile, Türkiye'de bekleyen taraftarlara bir şekilde anlatacağız.

Haberin Devamı

Scharmutzelsee, duvarın 70 km doğu tarafında kalan küçük bir köy. Berlin Duvarı yıkılmadan önce Rus askerlerinin kontrolü altında olan bu bölgenin, bir gün Beşiktaş'a ev sahipliği yapacağı kimsenin aklına gelmezdi herhalde.

Seramik atölyesinin üstünü küçük bir otele çevirerek Milliyet ekibine kiralayan Jan da, herhalde çocukluğunda iki Türk ile futbol sohbeti yapacağını hiç tahmin etmezdi.

Karşımızda tütün saran Jan'a, neden paket sigara içmediğini sorduğumuzda bize ilk sigarasını Rus askerlerinden sarılı tütün alarak başladığını söyledi.

Rus askerleri o kadar uzmanlaşmış ki, komutanlara yakalanmamak için tek eliyle tütünü ceplerinde sarıyormuş.

Sanatla hayır neşir olduğu için futbol muhabetinden uzaklaşan Jan'ın sohbeti bizi naftalinli tarih sayfalarına götürse de, bu coğrafyalara gelmemize neden olan Beşiktaş idmanının saati de gittikçe yaklaşıyordu.

Jan ile yaptığımız sohbeti keserek idman sahasının yolunu tuttuk...

Güneşli ve sivrisineksiz bir hava ruhumuzu gençleştiriyordu adeta.

Siyah - beyazlı takımın gençlerini ve yeni transferlerini kısa bir zaman da olsa seyretmek bizim için çok önemli.

Tıpkı Almanya'nın bir zamanlar bölündüğü gibi parçalanmış bir ülkenin çocuğu olan Bilic'i gördükçe, aklıma bu takımın bankolarının işinin zor olduğu geliyor.

Bu akşamki antrenmandaki taktik maçının kıran kırana geçtiğini öğrendik, biliyoruz...

Hırs tavan yapmış, yorgunluk tabanlardan toprağa karışmış sanki.

Haberin Devamı

Hırvat hoca tam bir genç futbolcu uzmanı sanki.

Her biriyle tek tek ilgileniyor, hatalarını yüzlerine söylüyor...

Ama onları mahcup etmeden, yüzlerini kızartmadan.

Samet Aybaba'nın yaptığı en büyük hata, kamuoyu önünde yıldızlarını ve gençlerini firçalamasıydı.

Bilic'in henüz böyle bir yönünü görmedik, umarım sezon içerisinde de görmeyiz.

Ben Hırvat hocanın bu takım, bu camia ve bu taraftar için çok önemli bir şans olduğunu düşünüyorum.

Beşiktaş'ta, Fikret Orman'ın seçimi kazandığı günün ertesi, Bilic'in Lokomotif Moskova'dan istifa etmesi belki de Beşiktaş tarihinin en önemli dönüm noktalarından biri olabilir.

Sabır sabır ve sabır başarı için en önemli üç unsur.

Sonu Schuster, Del Bosque ve Tigana gibi olmasın.

Sonu Gordon Milne, Mustafa Denizli ve Serpil Hamdi Tüzün gibi olsun.

Siyah-beyaz kapaklı bu tarih sayfalarında her daim ismi olsun.