19.02.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:
Gaziantepsporun İtalyan rakibi Romayı elemenin formülü: Son dönemde kadrodaki istikrarın bozulması, düşüşün önemli noktası. Zira Chivu ve Carew gibi etkileyici iki transfere rağmen kısıtlı kadroya sahip. Sakatlık ve hastalıklar yüzünden taktik dizilişi sürekli değiştirmek zorunda kaldılar. Aslında yeni yıl öncesini rekorla (14 maç, 11 galibiyet, 3 beraberlik) lider bitiren Roma, Seria Ada en izlenebilir ve keyifli futbolu oynayan takım oluvermişti. Ama 15. hafta alınan Milan mağlubiyeti ve 10 gün içinde 2 kez daha Milana yenilmiş olmak kolay hazmedilir bir şey değildi. 90. dakikada yenen bir golle gelen iç sahadaki Udinese beraberliği, ardından Brescia mağlubiyeti paniğe sevkedici bir düşüştü. İş sadece skorla kalsa kimse huzursuzlanmazdı; ama Romanın sergilediği futbol da ciddi bir tıkanıklığa saplandı. İlk yarıdaki o ritim ve süper tempo sürekliliğini kaybetti. Capello, istediği futbolcuların kimliği ve mevkisiyle felsefesinin temelini de açıklıyor: Önce Seedorf, sonra Davids. Yani orta saha. Ama ikisine de kavuşamadı. O da sürpriz ismi takımının can damarı yaptı: Dacourt. Geçen sezonun tam ortasında İngiltereden yola çıkan bu Fransızın, Romaya ayak basar basmaz gelecek sezonun bile kilit ismi olacağı tahmin edilemezdi. Defansın önünde Emerson ile oluşturdukları ikili, o günden beri Romanın omurgası. Öncelikle tedbir alınması gerekenler de takımda en fazla yararlı pası atan ve orta alanda en fazla top kesen bu iki isim. Baride parlayan Cassano için o dönemler "Yeni bir Roberto Baggio geliyor" deniyordu. Ama bu genç meğerse ruhani birlikteliğini Totti ile kurmuş. Kendisine örnek aldığı Totti ile ikili oyunlardaki uyumu, Romanın tüm hücum zenginliğinin temeli. Önceleri daha çok ileri uçta golcü gibi kullanılan Totti, Capellonun 1999da Romaya gelişiyle forvet arkası serbest adam görevini üstlendi ve olgunluğuna ulaştı. Oyunun yönlendirilmesi ve topun kanatlara servisi ondan soruluyor. Cassano - Totti - Mancini üçlüsü, 14 hafta girenin çıkamadığı bermuda şeytan üçgenini neredeyse kusursuz işletiyordu. Mancini bu ikiliye nazaran daha dar alanda oynuyor. Onun, sol kanadınızın arkasına sarkmasına veya sıfıra inmesine izin verdiğiniz anda, ceza alanında bir Romalı olmaması için dua etmekten başka yapacak birşeyiniz kalmıyor. Şeytan üçgeni 14 hafta mükemmel giderken işe çomak sokan ilk takımın Milan olması sürpriz değil. Maçın ikinci yarısı Romayı tamamen pasifleştirdiler. Capellonun orta sahayı kalabalık tutmak yerine hücuma bir fazla adam, Carewi koyması, Emerson ve Dacourtu, tüm Milan saldırılarıyla başbaşa bıraktı. Cassano - Totti - Mancini üçlüsü alan bulamayınca kayboldu ve Roma top kullanamadı.Udinese ve Brescia maçları da rakiplerin Romayı nasıl durdurabileceklerini öğrenmeye başladıklarını gösteriyordu. Romayı yenmek için maç boyunca ciddi bir konsantrasyon şart. Brescia da 90 dakika sert bir 4 - 4 - 2 ile oynadı ve defans ile orta sahasını hep yakın tuttu. Totti ve Cassanonun alanlarını ele geçirdiler. Lima ve Manciniyi kanattan çıkartmadılar. Kornerler ve özellikle yandan ceza alanına kullanılan duran toplarda Samuel, Panucci ve Dellasın kafa vuruşunu çok iyi kokladığı Roma, bu sezon Chivunun gelişiyle bir sürpriz golcü daha kazandı. Zebinanın hareketli toplara isabetli vuruşlarına Chivunun sert frikikleri eklendi.Real Madrid de, Milandaki gibi dörtlü savunmayı uygularken, Romaya şampiyonluğu hücuma daha elverişli bir diziliş, 3 - 4 - 1 - 2 ile kazandırdı. Bazı maçlarda 3 - 5 - 2ye de çevirdi. O zamanlar çok verimliydi, zira iyi olan Batistuta ve Totti vardı. Montella yedekten gelen gol makinesiydi. Kanatlar mükemmel işliyordu. Ama geçen sezon artık bazı oyuncular da bittim diyordu. Capellonun Davids ile orta alanı etkin kılıp iki golcüyü (Montella ve bir başkası) aynı anda oynatma planı, 4 - 3 - 1 - 2, gerçekleşmedi. Konsantrasyon şart Capello yine de asla belirli bir sisteme bağlı değil. Ligdeki duraklama döneminin ardından takımı, Juventus maçına 4 - 4 - 2ye yakın taktikle hazırladı ve bu başarıyla uygulandı. Romanın en tehlikeli taraflarından biri çabucak sistem geçişleri yapabilmesi ve çok yönlü defans elemanları. Capello deplasmanda gerekirse beşli savunmaya da dönüp istediği skoru almayı biliyor ve bu sene yine çok az gol yiyorlar. Geçen sezon 2. tur gruplara kalmalarına rağmen vasat futbolları vardı; ama tek tek bakıldığında inanılmaz taktiksel maçlar çıkardılar. Valenciayı deplasmanda 3-0, Real Madridi 1-0 yenerken, Arsenalden, 10 kişiyle 1 puanı aldılar. En berbat istatistikleri Avrupada evlerinde 6 maçta 3 yenilgi ve 3 beraberlik almış olmalarıydı. Sistem geçişi DACOURT: Seedorf, Davids, Emerson gibi orta saha adamlarını seven Capellonun sürpriz biçimde İngiltereden çekip çıkarttığı isim. Markaj yapabiliyor, akıllı, oyun kurucu, topu çabuk en uygun adama atıyor, hareketli toplara isabetli şut vurabiliyor. Defans ile orta sahanın bağlantı noktası. EMERSON: Brezilyalı, Dünya Kupasındaki sakatlıktan sonra eski beceri ve etkinliğinden uzaktı. O da bu sezona iyi başladı, ama sözleşme belirsizliği kafasını fazlasıyla meşgul ediyor. Dacourta göre topu oyuna sokmakta ve takım arkadaşlarına geçirmede yavaş. Güçlü, savunmada yıpratıcı ve iyi bir kesici. SAMUEL: Avrupadaki en güvenilir stoperlerden ve süpürücülerden biri. Adam markajında ilk tercih. İstikrarlı. Yeterince kullanmasa da hücuma çıkışları etkili. 1 - 0 kaybettikleri Brescia maçındaki penaltı hatası gibi kontrolsüz ve kötü kararları ile agresifliği en büyük dezavantajı. MANCINI: Topu önüne alıp süratle deliyor. Orta sahanın içinde oynayabilse de sağ açık olarak tercih ediliyor. İkili oyun ve verkaçlarda başarılı. Çok hızlı ve çabuk. Cafunun defansif sağlamlığı ve fizik gücü yok. Sıfıra inerek orta yapmayı seviyor. Son 4 - 5 maçtır performansı düştü. CASSANO: Teknik, harika bir yaratıcılık, küstah, risk almaktan korkmayan, hata yapsa da aynı riski almayı seven, oyun sezgisi güçlü, maç içinde iki kanat arasında dolaşıp aynı etkinlikle rakibi yıpratan, bire birde acımasız. Ama Roma orta sahası ona uzak oynadığında hiçbir etkinliği kalmıyor.TOTTI: Doğuştan Roma taraftarı ve hücumcu. Yaratıcı, teknik, cesur. Verkaçlar, ara paslar kadar uzun toplarda da keskin bir isabet başarısı var. Kendi yarı sahasından bitirici kontr toplar atabiliyor. Top kontrolü mükemmel. Çalım sevdalısı. Ama oyundan kolay düşüyor, markajda kolay pes ediyor. ÖZELLİKLER BU OYUNCULARA DİKKAT Doğum tarihi: 25.9.1974 Boy: 1.77 Pozisyon: Orta sahaKariyer:92-98: Strasbourg98-99: Everton99-00: Lens00-01: Leeds United01-02: Leeds02-03 Ocak: LeedsOcak 03 - : Roma03-04 : RomaFransa Milli Takımı: 14 maç, 1 gol Dacourt (FRA, 29) Doğum Tarihi: 27.9.1976Boy: 1.80Pozisyon: Orta sahaKariyer:92 - 93den beri Romada.03-04: 20 maç, 12 golİtalya Milli Takımı: 38 maç, 6 gol Totti (ITA, 27) Doğum Tarihi: 12.7.1982Boy: 1.75Pozisyon: ForvetKariyer:99-00, 00-01 Bari01-02, 02-03 Roma03-04 Roma (21 maç, 6 gol) Cassano (ITA, 21) Doğum Tarihi: 1.8.1980Boy: 1.83Pozisyon: orta sahaKariyer:97-00, Atletico Mineiro00 -01 Portuguesa01-02 Atl. Mineiro02-03 Venezia (13 maç)03-04 Roma MANCINI (BRA, 23) Ceza alanı içinden gol: Sağ: 21 gol, Sol: 11 gol, Kafa: 5 golCeza alanı dışından gol: Sağ: 2, Sol: 2Ceza alanı içinde en etkin golcü: Totti (9 gol, ligde de 1. sırada)En golcü: Totti (12 gol, ligde 2. sırada - 1. Shevchenko)En fazla faul yapanlar: Dacourt ve EmersonEn fazla faul yapılanlar: Totti ve CassanoTopla en fazla oynayanlar: Emerson, Mancini ve Totti.En yararlı pas atanlar: Emerson, Dacourt ve Totti (Roma ligde 2.)En fazla pas atılanlar: Emerson, Mancini, LimaEn fazla kaleye şut çeken: TottiEn fazla kaleyi bulan şut çeken: Totti (Ligde maç başına ortalama ile 1. sırada, Roma ise 4.)En fazla top kaybı yapanlar: Totti ve CassanoEn fazla top kesenler: Emerson ve DacourtLigin en az gol yiyen takımı: 9 gol, Milan 11, Inter 17, Lazio 22)En fazla orta yapanlar: Mancini ve TottiRoma ligde en fazla dripling atan: 4. takım (Cassano ve Dacourt başı çekiyor) TAKIM İSTATİSTİK (2003 - 2004) (Serie A, 21 hafta itibariyle) YARIN: VALENCIA