İş bu zamana kalmamalıydı, Final-Four için kurulan kadro son maça bırakmamalıydı. Ancak bunların hepsi artık geride kaldı. Fenerbahçe Ülker, belki de bu sezonun en önemli maçını kazanıp, adını TOP 16’ya yazdırdı.
Cantu maça, tıpkı ilk maçtaki gibi başlayınca, yani her attığı şutu sokunca küçük bir kriz yaşandı. Ancak önce Kaptan Ömer ile İlkan’ın, ardından Oğuz ve Barış’ın, son olarak da Preldzic’in benchten gelişi takımı bir anda ateşledi. Savunma kaynaklı sayılar bulmaya başladı Fenerbahçe, istediği havayı yakaladı. Zaten kendi sahasında böyle bir maça çıkarken, taraftarın beklediği de öncelikle rakibi rahatsız eden, onların oyun kurmasını engelleyen bu havaydı. Demek ki, takımın kişiliğini oluşturan kadrodaki yerliler oluyor, başka yerde aramamalı. Bu nedenle bana garip geliyor, her şeyden önce ‘yürek’ farkıyla kazanabileceğin bir maça Ömer ile başlanmayışı!
Bazı sıkıntıları var Fenerbahçe Ülker’in ve bunlar artık alışkanlık haline geldi. Coach Pianigiani, uzunlar konusunda kesin kararını vermeli. Batiste 5 numara, Andersen 4 numara düzeninde sarı-lacivertli temsilcimiz, yine sınıfı geçemedi. Özellikle maçın başında Andersen’in savunduğu Cusin’in neredeyse takımının bütün sayıları atması da bu düzenin getirisiydi! Bir de 4 kısa düzeni var ki, sanırım artık herkes bunu kabul etmeli. Özellikle de Emir Preldzic, her ne kadar sahada her şeyi yapmaya yetecek yeteneklerini kullanamasa da, bu düzen içinde yapabileceklerinin maksimumunu sergilemeli. 4. periyotta oyunu koparttığı bölümde yaptığını, yani rakip uzunlara karşı çabukluğunu kullanarak potaya gidişlerini daha fazla göstermeli. Ribauntlarda sıkıntı yaşanmaması, takımın da yavaş yavaş sisteme alıştığını gösteriyor ama bu düzenin aksamaması için TOP 16’daki her maça dünkü hırsla çıkılmalı.
Fenerbahçe Ülker, bu ligin Final-Four için en önemli adaylarından birisidir, ilk turdaki kötü sonuçlar bence bunu değiştirmedi. Ancak bu takımın takviyeye ihtiyacı olduğu, hâlâ uzunlar konusunda sıkıntıların bulunduğu gözardı edilmemeli. Bir de hakem meselesi var. Dün neredeyse hüsranla sonuçlanacaktı çalınan 3-5 düdük sonunda, bu konuda da artık Türk Basketbolu masaya yumruğunu vurabilmeli.