Anadolu Efes’te ciddi sorunlar vardı maç öncesinde. Kerem boynundaki ağrılarla sahaya çıkmış, sakat olan Doğuş ile Ermal oynayamadığı için, yabancı rotasyonuna Kinsey takılmıştı. Ancak Beşiktaş’ın durumu da çok farklı değildi ki! Takımın en skorer ismi Kemp sakatlığı nedeniyle ABD’ye gitmişti, Mensah-Bonsu iki gün önce gözünden küçük bir operasyon geçirip özel gözlükle sahaya çıkabilmişti ve yeni transfer Arroya da ilk kez siyah-beyazlı formayı sırtına geçirmişti. Arroyo transferinin Beşiktaş’taki 6 kişilik rotasyonu 7 kişiye çıkardığını söylemek, zaten ev sahibinin durumu için önemli bir göstergeydi.
Maçın başında Can Akın’ı müthiş baskısıyla etkisiz hale getiren Sinan’ın, hücumdaki üretkenliği de dikkat çekiyordu ama Erceg, rakibin bütün savunma stratejisini bitiren isim oldu. Türkiye’deki en iyi oyununu oynayan Sırp oyuncu, müthiş üç sayı yüzdesinin de yardımıyla, daha ilk yarıda 20 sayıya ulaşıp, rakibin 4 numaradaki eksikliğini, adeta gözlerine soktu! Bu oyuncunun hızını kesmek için bir ara 4 kısa çılgınlığı yapan ve Cenk ile Erceg’i savunmaya çalışan Efes, bunun imkansız olduğunu görünce, ikinci yarıda alan savunmasına başvurdu. Bu savunma işe yarıyordu ki, Ergin Ataman tecrübesini konuşturdu, Ersin’i rakip boyalı alanın göbeğine yerleştirip, uzunlar arasındaki paslaşmalarla yeniden oyuna hakim oldu. İlk yarıda yakın markajdan kurtulamayan ve 0 çeken Can, Efes’in risk ettiği oyuncuydu ama o da arka arkaya 3 üçlükle rakibin ipini çeken isim oldu.
Molada, Ergin Ataman haklıydı
Beşiktaş’ın yüzde 50’lik 3 sayı yüzdesi gününde olmakla alakalı belki ama ribauntlardaki 37-24’lük üstünlüğün altındaki neden kesinlikle mücadele farkıydı. Kartal bir kez daha taraftarını mutlu etti ve herkesi sezon başında hayal gelen hedeflere inandırdı. Efes ise, her ne kadar ‘piyasada yok’ dense de, mutlaka bir 4 numara bulmalı. Ersan’ın yokluğu onları tahmin ettiğimden daha çok yaralamış, buna önlem alınmalı.
Maç sonunda iki coach arasındaki gerginlikte de sanırım Ufuk Sarıca moral bozukluğu ile biraz agresif davrandı. Çünkü eğer 23 saniye kala sen mola alıyor ve sonucu değiştiremeyeceğin halde ikili averajı düşünüp farkı kapatmayı hedefliyorsan, Ergin Ataman’ın da 6 saniye kala, aynı düşünce ile mola almak en doğal hakkı! İki dost ismin bu olayı büyüteceğini zaten düşünmüyorum, o da işin diğer tarafı.