Fenerbahçe Ülker derbisini, Sinan Erdem’de oynamak isteyen Beşiktaş Milangaz’ın ne kadar doğru bir karar verdiği daha maç başlamadan tribünlerdeki görüntüyle net şekilde anlaşıldı. Deron Williams’ı coşturma planlarından birisi olan bu hamle işe yaramış, NBA’in süperstarı ilk yarıda sazı eline almıştı. Her ne kadar bunda Spahija’nın süper yıldızı önce Preldziç, ardından da takımın en kötü savunmacısı Bogdanovic ile durdurma planlarının etkisi de olsa, kendisinden uzun oyuncuları çok çabuk safdışı bırakan D-Will’in ilk yarıyı 7’de 5 üçlükle bitirmesi ve 17 sayıya ulaşması, hem takım arkadaşlarını hem de tribünleri ateşledi. Semih ile Erceg’in boyalı alanı çok iyi kullanması, ardından Kemp’in sahne alması, Beşiktaş adına maçı güzelleştiriyor, yeni transferleri Jerrells, Gist ve Bogdanovic’ten hiç verim alamayan Fenerbahçe Ülker neredeyse teslim bayrağını çekiyordu. Devre sarı-lacivertliler için kurtarıcı oldu.
İlk yarıda fırtına gibi esen Beşiktaş için en büyük tehlike çok dar bir rotasyonla oynamaları nedeniyle ikinci devre yaşanabilecek düşüş ve daha da korkuncu uzunların faul problemine girmesi olabilirdi; Semih’in 22. dakikada 3. faulünü alması gibi... Ancak aynı anda Spahija’dan 4 kısaya dönme kararı geldi! Rakibin uzunları faul problemine girmişken, topu sürekli boyalı alana geçirme lüksün varken, kısalmayı istedi Hırvat çalıştırıcı. Skora bakarsanız, aslında haklı da çıktı! İlk yarıda çok çabuk 3 faul alan Ömer de Williams’ın hızını kesince, fark 2 sayıya kadar indi. Ancak Beşiktaş uzunları hala parkedeydi; bu düzende Erceg, kendisinden daha kısa olan Preldziç’e karşı çok ağır bastı ve Türkiye’deki en iyi maçını oynadı. Aksi olsa ve Fenerbahçe uzunlarıyla sahada kalsa, belki de maçın sonunu çok daha rahat getirebilir, rakibini kader dakikalarını gençlerle oynamaya zorlayabilirdi!
Maçın son dakikalarında Can’ın takımına hayat veren üçlüğü, Fenerbahçe Ülker’in 2’de 2 serbest atış attıktan sonra, Deron Williams’ı unutuşu ve smaca yollayışı kafa kafaya gelen maçın sonucunu tayin eden etkenlerdi. Ancak Beşiktaş zaten kazanmayı daha çok haketmişti, yani kendi düzenini sahaya daha iyi yansıtan takım 5 oyuncusunu 30 dakikanın üzerinde oynatarak galip geldi.