Ümit Avcı

Ümit Avcı

umit.avci@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu takımın en çok sevdiğimiz özelliği kesinlikle mücadeleyi bırakmaması. Ama öyle üzücü ki, bu kadar çabaladıktan sonra çok basit hatalar nedeniyle finalin kaçması!
Fransa’nın atletizmine karşı koyamadı ekibimiz ilk çeyrekte. Ev sahibi, taraftarın da verdiği ekstra motivasyonla, iyi bir yüzdeyle başladı maça. Ama bizi asıl sıkıntıya sokan, art arda verilen hücum ribauntlarıydı. Ekibimiz, 1. ve 3. çeyreklerin ilk 5 dakikalarında tek ribaunt dahi alamadı. Zaten o anlarda da Fransa, maçı kendisine kazandıracak farkları yakaladı.
Ne zamanki çok güvendiğimiz savunmamız biraz kıpırdandı, oyuncularımız ribauntlar için savaşmaya başladı, işte o zaman fark da bir anda kapandı. İlk yarıda fazla sonuç vermemişti alan savunması ama, ikinci yarıda, özellikle 3 kısayla yapıldığında ev sahibinin elini kolunu bağladı. Ancak sadece savunma yetmiyor ki! Atmak da gerekiyor. Ev sahibi Fransa’ya, 9 sayı geride girdiği son çeyrekte 8 dakika boyunca sadece 2 sayı attıran millilerimiz, farkı da sadece 2’ye indirebildi. Oysa ki, Esmeral’in mükemmel oyununa kısalardan bir kişi daha eşlik etse, o anda öne geçmememiz işten bile değildi.Tuğba ile Şaziye gibi hücumda ellerineen çok güvendiğimiz iki ismin sıfır çektiği maçın yarı finale denk gelmesi de bizim için talihsizlikti. 40 dakikanın 8 asistle bitmesi, hücumda en çok güvenilen eller Tuğba ile Şaziye’nin sıfır çektiği maçın yarı finale denk gelmesi de bizim için talihsizlikti.
Uzunlardan ise bir tek Nevriye hücumda bir şeyler üretti, ama o da sakat geçirdiği sezonda bundan daha fazlasını veremezdi... Bu turnuvanın en büyük hayalkırıklığı Hollingsworth ise yine ortalarda gözükmedi. Bundan sonrası için mutlaka devşirme kontenjanı bir kez daha düşünülmeli.
Ancak şunu da özellikle belirtmek lazım. Bu şampiyona henüz bitmedi. Yarın Sırbistan ile bir maçımız daha var ve onun sonunda da madalya var. Polonya’dan sonra Fransa’dan da madalya ile dönerse, yine tarih yazacak olan bu kızlar. Ev sahibine yenildikleri bir maçtan sonra bile boynumuzu yere eğdirmedilerse, alkışı gerçekten hak ediyorlar.