Sporun hangi dalında olursa olsun bir takım oynamadan kazanamaz. Dün Beşiktaş Milangaz sahaya kazanmış gibi çıkmıştı, belli ki akıllar maç sonundaki şampiyonluk kutlamalarındaydı!
Efes ise bir önceki maçta yaşadığı hezimetin izlerini silmek için oynama kararı almıştı, yani onların ki gurur savaşıydı. Özellikle Türk oyunculara bir de Vujacic’i katabiliriz, hepsinin vücut dili bu iş bitmedi mesajını veriyordu.
Özellikle hücumda akıllı oynadı. Bir maç önce ortalarda gözükmeyen Kerem Tunçeri, bu kez takımını inanılmaz yönetiyor, Beşiktaş Milangaz’ın, Galatasaray serisinde çok konuşulan adam değişmeli savunması da yıldız oyuncunun doğru tercihleri ile etkisiz kalıyordu. Çünkü Efes, savunmacısı değişen uzunları buluyor, fizik avantajıyla potaya gidiyordu. Kerem Gönlüm de adaşıyla birlikte mükemmel bir maç çıkarınca Efes, maç öncesindeki inancını, parkelere de yansıtıyordu.
İkinci yarıda görüntü değişti. Beşiktaş, kazanması için mücadele etmesi gerektiğini anlamıştı ve özellikle hücum ribauntları ile öne geçmeyi de başardı, hatta farkı 11 sayıya çıkardı. İşte o anda maçın başındaki düşüncelerine yeniden daldı Beşiktaş... Akıllar kutlamalardaydı! Bir kez daha aynı hata yapılır mı, yapıldı. Efes bu fırsatı kaçırır mı, kaçırmadı! Dedim ya Kerem Tunçeri ile Kerem Gönlüm kazanmaya çıkmıştı, yanlarına Ermal, Sinan, Vujacic de katıldı. Bir kez daha sahaya yürekler koyuldu. Son dakikaları anlatmak için sayfalar yetmez ama şunu söyleyebiliriz ki, ‘mucize’ kelimesi sanki bu maçın son 3 saniyesi için bulunmuştu.
Hawkins faulleri kaçırdı, ribauntu aldı, basket faul yaptırdı, yine çizgide kaldı! 1 saniyeden az hücum süresi olan Efes, Doğuş’u oyuna aldı ve çok iyi hazırlandığı belli olan bir hücumda, Kerem’in müthiş asistini genç oyuncuyla tipleyerek basket yaptı, seriyi uzattı. Sadece 1 saniye oyunda kalan Doğuş’un kazananı tayin etmesi de, bu kadar ilginç bir maça yakışan noktaydı.