Ümit Avcı

Ümit Avcı

umit.avci@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Adı üstünde, dünya şampiyonası... İlk turu lider bitiren 12 Dev Adam, ikinci turu da kayıpsız geçmiş, 6'da 6 yapıp çeyrek finale çıkmış. Rakip Slovenya, ortak fikir; şu ana kadar oynadığımız rakipler içinde en iyi hücum yapanmış. Ancak bu maçtan sonra anlaşıldı ki, mesele rakiplerin durumu değilmiş, mesele 12 Dev Adam'ın kararlılığıymış.
O ne biçim bir konsantrasyondur ki, ilk 10 üç sayı denemesinden 8 tanesi çemberden geçti... O ne büyük bir hırstır ki, Ömer Aşık'ın muhteşem savunmasında Brezec'in eline top değmedi. O ne biçim bir organizasyondur ki, 2.10'luk Semih ile Oğuz, tek topla smaca gitti. Bu maça gelinceye kadar sürekli rakibin en etkili silahını kilitleyen Ömer Onan'ın bu kez Lakovic'e adım attırmamasını, tam 7 asist yapan kaptan Hidayet'in her hareketinde 'ben süperstarım' diye haykırışını, Kerem Tunçeri'nin mükemmel ötesi paslarını, 26 dakika sahada kalıp 19 sayı, 5 ribaunt, 3 asist ile maçı tamamlayan Ersan İlyasova'nın kahramanlığını, Fransa maçının yıldızı Sinan Güler'in müthiş resitalini kaldığı yerden bir sonraki maça doğru taşımasını, Kerem Gönlüm'ün tam bir joker kıvamında sürekli doğruları yapmasını, bu takımın moral kaynağı Ender Arslan'ın sahada da gülümseten ustalıkları, Cenk'in, Barış'ın her an göreve hazır askerler gibi durmaları... Yani dün Sinan Erdem Spor Salonu'nda 'Ne mutlu Türküm diye' haykırmamızı sağlayacak onlarca sebep vardı.
Dün sahada herkes ne yaptığını o kadar iyi biliyordu ki, takımı buraya kadar taşıyan en büyük etken alan savunması, bir iki dakika kullanıldı. Onun sebebi de fark 21'e çıktıktan sonra devrenin son iki dakikasında, 'Hani olur da ihtiyaç duyarsak deneyebilir miyiz' mantığıydı! Belki de yarı finalde karşımıza çıkan Sırbistan maçı için bir hazırlıktı. Şimdi hemen o maça konsante olmalı, bu destanın yeni bölümleri yazılmalı...
Hepinize helal olsun beyler, Türkiye sizinle bu bayram sabahına çok daha güzel uyandı.