Anadolu Efes muhteşem bir galibiyet aldı. Ligin yenilgisiz takımı Real Madrid karşısında, muhtemelen görevleri, İspanyollar’ı ezdirmemek olan 3 hakemin olduğu maçta...
Mükemmel başladı temsilcimiz karşılaşmaya. Boyalı alanda Semih, dışarıda Lucas ile hemen ağırlığını koydu ilk dakikalarda. İlk 6 hücumda sayı bulup, tribünlerin de havaya sokulmasında, Shipp’in de çok önemli katkısı vardı, maçın başında.
Semih öyle bir ezdi ki, önce Begic, ardından da Slaughter’ı, ikisini de düzenden çıkardı. Kenardan gelen Barac ile Vujacic de mükemmel oyunlarıyla eksiksiz katkı yapınca tıkır tıkır işleyen takıma, fark 14’e kadar çıktı daha ikinci periyotta...
Real’e bedava sayılar!
Ribauntlardaki üstünlük, hücumdaki tempo, savunmadaki gayret, tribündeki coşku, Efes’in geçmişteki zaferlerini bize hatırlatıyor, ‘Efes Pilsen’ günlerinin geri geldiğini müjdeliyordu.
Her şey güzel giderken hakemler maça damgalarını vurdu. Öyle düdükler çalındı ki, tribünler çıldırdı, Real bedava sayılar buldu, maç yeniden ortaya kondu. Geriden gelip, hakem desteğini de arkasına alan Real Madrid, öne geçtiği anda, Efes takım olduğunu gösterdi. Oktay Mahmuti, çok akıllı bir hamle ile yılların tecrübesi Kerem Tunçeri’yi ellerin titrediği anda sahada tuttu, geçtiğimiz yıl çok güvendiğini gösterdiği ve Efes’e gelirken yanında getirdiği Lucas ile de rakibe öldürücü darbeyi vurdu.
Daha fazlasını da başarır
Bu galibiyet puan cetvelinde, CSKA ve Real’in olduğu grupta Anadolu Efes’i zirveye çıkardı. Ancak daha da önemlisi, başta da dediğim gibi Türk Basketbolu’na birçok unutulması yaşatan Efes ruhunu, Abdi İpekçi parkelerine yeniden sundu.
Eğer hedef final-four’da bu maçları kazanmak gerekiyordu ve Anadolu Efes bunu başardı. Aslında çok daha fazlasını da başarır, ikili averaj için de avantaj yakalardı. Ancak hakemler bu kadarına izin verdi. Olsun... Sadece Türkiye değil, tüm Avrupa, Efes destanını bir kez daha izledi.