Ümit Avcı

Ümit Avcı

umit.avci@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Kayseri’de Banvit ve Galatasaray maçlarında müthiş yüzdelerle şut atan Fenerbahçe Ülker’in, Beşiktaş Cola Turka karşısında ilk yarıyı 10’da 1 üçlük, 12’de 4 serbest atış isabetiyle bitirmesi çok ilgi çekici istatistikti. Buna rağmen boyalı alanı 24’te 15 ile kullanıp, neredeyse tüm penetrelerinden sonuç almış olması ve devrenin beraberlikle tamamlanması, ikinci yarı öncesinde istatistiksel anlamda önemli göstergeydi. Siyah-beyazlılarda ise boyalı alan üretkenliği sıkıntılı olsa da, 9’da 7 faul atışı ve ilk yarıda 4 üçlük bulmaları onları oyunda tutan etkendi.
İkinci devre başladığında Fenerbahçe Ülker’in doğru şutları bulmuşken bu kadar düşük yüzdeyle atması çok küçük ihtimaldi ve Emir de, bu ihtimali ortadan kaldıran isimdi. 3. çeyreğe ilk 5’te başlayan ve 7 dakika süre alan Preldziç, 3’te 3 üçlükle 11 sayı, 2 asist üretince maçı takımı lehine çeviren isim oldu. Son çeyrekte de hücumda sorumlulukların neredeyse tamamını alan ve takımının 2. yarıda attığı 44 sayının 30’una imza atarak, mücadeleyi 35 sayı ile tamamlayan genç yıldız, günün kahramanı oldu. Kısacası, rakibinden çok daha geniş ve hazır kadroya sahip Fenerbahçe, boyalı alanda kurduğu üstünlüğün yanında ikinci yarıda şut yüzdesini de ortalamalarına çekince, kazanmayı bildi.
Beşiktaş ise boyalı alanı hiç, ama hiç savunamadı. Fenerbahçe Ülker’in yaptığı her penetre, içeriye geçirdiği her top ya basketle, ya faulle noktalandı. Ergin Ataman rakibini düzenden çıkarmak için bir ara 4 kısaya dönse de, Spahija fizik üstünlüğünden vazgeçmedi, rakibin şutunu riske etti ve sonunda da galibiyete ulaşmayı bildi.
Fenerbahçe Ülker’in kupa sevincini kursağında bırakan Mirsad’ın sakatlığı oldu. Eminim ki, Fenerbahçe teknik heyetine, ‘Türkiye Kupası mı’ yoksa Euroleague’i Mirsad’la oynamak mı diye sorsalar, hepsi ikincisini seçerdi!