Ümit Avcı

Ümit Avcı

umit.avci@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Fenerbahçe, Kadın Basketbolu’nda bir ilki başardı ve Euroleague’de finale kadar çıktı. Ne kadar büyük gurur bu Türkiye için. Ancak bir o kadar önemli olan nokta da, temsilcimizin yarı final maçına çıkarken bulunduğu konum. Bir Türk Takımı yarı final öncesinde kesin favori gösteriliyor, ilk yarıda beklentilerin uzağında kalıyor ve 11 sayı geriye düşüyor ama hiçbirimizde en ufak bir umutsuzluk olmuyor. Çünkü Fenerbahçe’nin geldiği noktayı, kadrosundaki süper yıldızlarıyla maçı bir yerde koparacağını biliyoruz. İşte bu rahatlığı bize tanıdığı için de bu takıma teşekkür borçluyuz.
Slovak rakibine oranla çok daha iyi bir kadroya sahip olan Fenerbahçe, ilk 20 dakikada sanırım birez strese girdi. Final beklentisinin yüksek olması, her zaman iyi yaptığı işlerde bu kez aksattı temsilcimizi. Çaldığı toplar en büyük kozuydu Fenerbahçe’nin ama ilk yarıda bu koz rakibin eline geçmişti. Ribauntlardaki üstünlük de Slovaklar’ın elindeydi ve saten devre sonundaki skordan da işlerin yolunda gitmediği belliydi.
Ama bir üçüncü çeyrek gerçeği var artık Fenerbahçe’nin. Yaptığı baskıyı bu bölümde doruğa çıkaran, ilk yarının suskun yıldızı Pondexter ile rakip potayı bombardımana tutan, McCoughtry’nin 17 sayı, 14 ribauntluk double-double performansıyla oyunun iki yönünde de ayakta kalan Fenerbahçe, 10 dakikadaki 23-10’luk serisiyle işi bitirdi, rakibine ‘sen beni yenemezsin’ mesajını verdi. Son çeyrekte de Verameyenka ve Matovic gibi iki kulesiyle, şutlarında şanssızlığını yenemese de, yaptığı organizasyon ve savunmadaki direnci ile yine büyük iş yapan ‘altın kızı’ Birsel’iyle işi bitirdi temsilcimiz, finale yükseldi.
Şimdi Fenerbahçe’nin yakaladığı tarihi başarıyı bir adım daha ileriye taşıma, kupayla taçlandırma zamanı. Elbette Avrupa’nın en pahalı takımı Ekaterinburg’u yenmek kolay değil ama, bu takımdaki oyuncular daha önce de birçok zoru başardı.