Euroleague’deki Türk derbisine iki önemli eksik ile çıkan Fenerbahçe’nin maça başladığı Udoh-Vesely ikilisi, topun boyalı alana geçtiği anlarda aksamadı ancak ne zaman ki, dış şutlar girmeyip Efes içeriye gömülmeye başladı, işte o zaman kontrolü rakibine kaptırdı.
Datome’nin de hareketli 3 numaralara karşı yaşadığı sıkıntı, Cedi’nin skorer oyunuyla doruğa çıkınca, yıldız oyuncunun ilk yarıda attığı 15 sayı, Efes düzeninin tıkır tıkır işlemesini sağladı.
Efes’in Dixon’ı, sırasıyla Diebler, Granger, Birkan ve Doğuş ile savunması, boyalı alanda iki oyuncuyla mücadele eden rakibine karşı, zengin rotasyonunu fazlasıyla kullanarak direnç olarak önde kalması, Doğuş, Granger, Birkan gibi isimleri aynı anda sahada tutarak baskının dozunu artırması farkın 9 sayıya kadar çıkmasını sağladı.
Ancak 26. dakikaya kadar savunmada sert olan Efes’e karşı, benchten taze kuvvet getiren Fenerbahçe, bir anda savaşa başladı. Barış, Melih ve Kalinic’in girişiyle takımı kısaltan ve ‘biz de baskı yaparız’ mesajını veren Fenerbahçe, maç boyunca bir türlü sokamadığı dış şutları de Melih ile bulunca, rüzgarı arkasına aldı. Öyle bir oynadı ki Melih, hem rakibin pas trafiğini bozma görevini yaptı, hem de art arda üçlüklerle herkesi maça inandırdı.
Fenerbahçe’nin guardsız oynadığı dönemde, çok iyi bir gün geçiren Doğuş’u kenarda tutan ve baskı yaptırmayan, ilk yarının yıldızı Cedi’yi de uzun süre yanında oturtan Ivkovic de rakibinin düzenini oturtmasına önemli katkı yaptı!
Fenerbahçe bu sezon gerçekten çok farklı. En önemlisi de, skor ne olursa olsun kenardan bir çare bulup kazanması.