Türkiye Ligi’nde mevcut yabancı kuralı devam ettikçe başarılı olmak için mutlaka yerlilerinden katkı almak zorundasın. Dün aradaki en net fark da zaten buydu. Galatasaray, Furkan ile boyalı alanı kararttı, rakibin zayıf noktası olan ribauntları topladı. Cenk maçın başında iki üçlük gönderip rakip savunmayı açtı, son çeyrekte sahne alıp krizden çıkardı.
Ender zaten maçın yıldızıydı. İkinci yarıda 14 sayı atarken, hem dışarıdan hem içeriden bombaladı, Fenerbahçe savunması, onun için sanki otobandı! Hızını aldığında kontağı potada kapattı. Sinan kenardan geldi, ilk yarıda takımını maça ortak eden McCalebb’i savunmasıyla sahadan sildi.
Fenerbahçe’de ise ilk yarıdaki yerli katkısı sıfırdı. Maç sonunda ise Kenan 5, devşirme Preldzic ise 2 sayı atabilmişti. Melih sahada yokları oynadı, Metecan çok yetersiz kaldı. İzzet, Barış ve sakatlığı süren Ömer ise süre bile alamadı.
Tabii ki tek bu değildi maçın özeti. Ergin Ataman takımını çok iyi hazırlamış, özellikle boyalı alanı kapatıp, rakibi dışarıya itmeyi başarmıştı. Maçın başında Macvan ve Cenk’ten gelen üçlükler, sarı-kırmızılılar için çok önemliydi, o hamle savunmayı alt üst etti, Arroyo’ya gidecek yardımları engelledi. Zaten Porto Riko’lu Kenan karşısında tecrübe avantajını kullanıp, maça çok hızlı başlamıştı, Ender girdikten sonra iyice rahatladı.
Furkan’ın ribaunt ve savunmadaki göz kamaştırıcı etkisini azaltmak için Obradovic önce iki 4 numaraya, ardından 5 kısaya döndü ama bu tercihleri, maçı Vidmar’la başlamama tercihi gibi ters tepti, Galatasaray’a avantaj getirdi. Zaten boyalı alanı kullanamıyordu Fenerbahçe, iyice dışarıya kaçtı, kaderini üç sayılık şutlara bıraktı.
Avrupa sayı kralı Bogdanovic sadece maçın sonunda iki üçlük buldu, fark da o anda kapandı. Tabii aynı dakikalarda Ender sakatlanıp, Furkan da yorulup kenara gelmişti. Fark 6’ya indiğinde iki oyuncu yeniden sahaya girdi, iş de orada bitti.
Fenerbahçe gibi skorer bir takımı 62 sayıda tutmayı başaran Galatasaray’ı tebrik etmeli çünkü derbiyi çok iyi oynayıp, haklı bir galibiyet elde etti.