Ümit Avcı

Ümit Avcı

umit.avci@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Euroleague’de final-four adayları arasında yer alan Anadolu Efes’in Spirou Basket gibi sıradan bir Belçika takımına yenilmesi için birçok aksiliğin ve beceriksizliklerin bir arada olması gerekiyordu. Tıpkı dünkü gibi! Maça çok rahat başladı temsilcimiz, belli ki rakibi küçümsemişti. Ancak Euroleague arenasında hemen cezanın kesilebileceğini ilk periyodu 24-15 geride bitirince anladı. Bu bölümde rakip, hücumlarda yüzde yüze yakın bir isabetle oynarken, bunlar tamamen birebirlerde çok kolay yenilmemizin getirisiydi.
İkinci periyotta savunmada kıpırdandı temsilcimiz ama bu kez de hücumda anlamsız işler yaptı. Kerem’in daha 5. dakikada sakatlanarak oyundan çıkması, organizasyon anlamında sıkıntı yaşamamıza neden olurken, özellikle boyalı alana topu yeterince geçiremeyişimiz, Savanovic’i ilk kez bu kadar silik bir görüntüde izleyişimiz, rakibin maça biraz daha inanmasını sağladı. Bir de konuk takımdan yağmur gibi üçlükler gelince, temsilcimiz bir anda maçın dönmeyecek noktalara doğru gidişini izledi. Bu krizden çıkmanın tek yolu vardı, o da agresiflik ve top çalmalar olmalıydı. Kinsey ile Ermal bu konuda üzerlerine düşeni fazlasıyla yaptı, Ersan da şutlarıyla takımını oyunda tutmayı başardı. Ancak Belçikalılar’ın özellikle Green ile attığı inanılmaz üçlükler devam edince son 3 dakikaya da 6 farklı önde giren onlardı.
Tam tecrübe farkının ortaya çıkacağı dakikalar gelmiş ve Efes oyuna denge getirmişti ki, son aksilik sahneye çıktı. Masadaki görevli, Ersan’ın bloğunu ‘top çemberden döndü’ şeklinde görünce, 24 saniyeyi başa aldı, Spirou bir hücum şansı daha bulup, 13 saniye kala öne geçmeyi başardı. Son hücumda en azından beraberlik şansı varken, Ilievski’nin bitime 5 saniye kala anlamsız şekilde kullandığı üç sayılık atışın tanımı ise ‘aksilik’ten çok daha fazlasıydı!