Bir gün önceki Galatasaray-Fenerbahçe derbisindeki gibi, yine coachların yaptığı hamleler maçın sonucunu belirledi. Ergin Ataman her zamanki sistemine sadık kalıp, maçı neredeyse 6 oyuncu ile tamamlarken, doğru beşi bulup, bunda ısrar etti. Efes‘ten gönderilen Ataman’ın en büyük kozu yine Efes’ten gönderilen Ersin’di. Bir tek Barac’ın savunmasında aksadı ama Hırvat uzun hiç savunma yapmadığı için fazla da sahada kalmadı. Rakibin son dönemde çok konuşulan savunmasının aslında çok da etkili olmadığını ispatladı Ergin Ataman, Arroyo ile Hawkins gibi iki stara sahip olma avantajıyla oyun ne zaman tıkansa, hemen çözüm bulmayı başardı. Tabii ki burada Erceg’in Savanovic karşısındaki üstünlüğünün de rolü vardı. Efes’in baskısına karşı çift guarda dönüp, topu son ana kadar dolaştırarak doğru şutu bulan Beşiktaş, dışarıdan da iyi bir yüzde ile atınca zaten yolu yarılamıştı.
Efes cephesinde ise Kerem-Doğuş-Batista üçlüsü ne kadar direndilerse de sonuç çıkmadı. Çünkü hücumda öyle durgundu ki, lacivert-beyazlılar, maçı 13 asistle tamamlarken, zaten bunların 9 tanesini Kerem yapmıştı. Yani bire birlerle oynadı Efes, dışarıdan attıkça attı... Efes’te boyalı alanında en etkili ismi Batista’ydı. Hem hücumda 9’da 9 atmıştı, hem de son çeyrekte takımının öne geçtiği bölümdeki savunmasıyla fark yaratmıştı. Ancak öne geçtikleri anda kenara alındı Zouros tarafından, Barac girdi, savunma çöktü, maç bitti. İki gün ard arda, iki yerli coach, yabancılar karşısında ne kadar da ağır bastı değil mi! Yoksa bu derbiler, ülkemizdeki yabancı hayranlarına bir mesaj mı gönderildi?
Son olarak şunu da belirtelim. Son dönemde ikili averajı düşünerek aldığı molalar yüzünden haksız yere eleştirilen Ergin Ataman, dünkü maçın sonunda almaması gereken bir mola aldı. Bitime 23 saniye kala, 7 sayı öndeki takımın molası, gerçekten biraz ağır kaçtı!