Ümit Avcı

Ümit Avcı

umit.avci@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İspanya’daki FIBA Dünya Kupası’nda madalya hedefine ulaşamayan milliler buna karşın turnuvadan eli boş dönmedi.

A Milli Basketbol Takımı, Litvanya yenilgisiyle organizasyonu tamamladı. Ancak sıkıntılı bir süreçte çeyrek final oynayarak, son yılların aksine, tüm maçların son saniyesine kadar mücadeleyi bırakmayarak yeniden ’12 Dev Adam’ kimliğini hatırlattı.

Dünya Kupası’nın çeyrek finalinde, A Milli Takım Litvanya’ya yenilerek elense de, mücadelesiyle umut verdi.

Ergin Ataman’ın ilk milli takım tecrübesi, aslında çok kötü bir zamana denk gelmişti. Hidayet, Ömer gibi uzun yıllardır bu takımın temel taşları olan isimlerin vedası, Ersan’ın sakatlığı, Birkan’ın hazırlık döneminde sakatlanması, Enes’in yine gelmemesi, geçiş jenerasyonunu daha da sancılı yaptı.

Haberin Devamı

Ergin Ataman, Aydın Örs ekolünden gelen bir isim. Efsane ismin başarı reçetesindeki ilk madde olan ‘Sıradışı hedef koyacaksın ve tüm ekibini buna inandıracaksın’ düşüncesini aynen uyguladı. Birçok kişi bu kadronun Dünya Kupası’nda maç bile kazanamayacağını savunurken, o madalya hedefini ortaya attı. Hazırlık maçlarındaki görüntü de aslında kamuoyunu karamsarlaştırdı. Ancak coach her fırsatta, hazırlık maçlarının sonucunun önemli olmadığını vurguladı. Sonuçta onun hedefi İspanya’ya takımı hazır hale getirmekti, bunu başardı.

Emir çok iyi ama...

Net bir skorerin eksikliği hep hissedildi. Takım müthiş mücadele ediyordu. 17 sayı, 14 sayı, 12 sayı geriye düştüğü maçlarda bile terinin son damlasına kadar savaşıp, kazanıyordu. Yıllardır geriye düştüğünde teslim bayrağı çeken takım gitmiş, son top için yerden yere atlayan takım gelmişti. Yani 12 Dev Adam efsanesi diriliyordu. Sadece oyun içinde çeşitlilik eksikti. Skorun kitlendiği dakikalarda çok aradık o sıcak eli. Çeyrek finale kadar bir maç Cenk, bir maç Ender, bir maç Emir el yakan topları çemberden geçirdi ama Litvanya karşısında o katkı gelmedi. Bu nedenle devşirme tercihi yeniden düşünülmeli. Artık bizden birisi olan, son maçın ardından takım fotosunu instagram hesabından ‘kardeşlerim’ diyerek paylaşan ve bir kez daha kalpleri kazanan Emir ile mi devam etmeli, yoksa onun pozisyonunu, belki daha az katkı verecek bir isimle geçerek, asıl krizimiz olan 1-2 numara pozisyonlarında oynayan bir şutör mü düşünmeli. Ergin Ataman, Emir’den çok memnun olduğunu ve onunla devam etmeyi düşündüğünü söylese de, lig içindeki performanslardan sonra bu bir kez daha değerlendirilmeli.

Haberin Devamı

Teknik ekip sınavı geçti

Teknik ekibin bunu başaracağından hiç kuşkum yok. Ergin Ataman önderliğinde, Ufuk Sarıca, Yakup Sekizkök ve ümit millilerin şampiyon coachu Ömer Uğurata, İspanya’da iyi iş çıkardı. Rakip analizlerinin çok iyi yapıldığı,ortadaydı. ABD bile, iyi hazırlanan ekibimiz karşısında 28 dakika zor anlar yaşadı. Avustralya, Litvanya gibi ekiplerin de nasıl yıkılacağı tespit edilmişti ama son maçta şutlar girmeyince plan yarıda kaldı. Elbette ki Ergin Ataman’ın da bazı tercihlerinde hata yaptığı anlaşıldı. Hiç oynatmayacağı Barış yerine Melih&Serhat tarzı bir şutörle buraya gelebilir ya da baskı kozunu oynayacaksa Doğuş’u düşünebilirdi. Ancak resmin tamamına baktığımızda, takımın kimyası gerçekten oturmuştu. Önemli olan da buydu.

Haberin Devamı

Gönlüm’e özel teşekkür

Kerem Gönlüm’e özel teşekkür etmeli. Milli Takım kariyerini noktaladığını açıklayan dev yürekli adam, son turnuvasının son saniyesine kadar elinden geleni yaptı. Takımın kimliği oluştu diyoruz ya, o kimliği oluşturanların başındaydı. Sadece pozitifliği, arkadaşlarına yardımları ile değildi liderliği, saha içinde de önemli rol oynadı. 37 yaşında olmasına rağmen, Ataman’ın kozu tam saha presin kilit noktasıydı. Yorulmak nedir bilmedi. Kariyerini alkışlarla bitirmeyi hak etti.

Sinan ve Cedi kazanımı

Şampiyonadaki en büyük kazanımlara gelince Sinan ve Cedi ilk akla gelenler. Sinan Güler, inanılmaz enerjisi ile, sadece savunmada değil, hücumda da çok önemli bir silah olabileceğini, penetre özelliği ile her takımı sırtlayabileceğini gösterdi. İleriki yıllarda mutlaka daha çok değerlendirilmeli. Cedi Osman da Ümitler’de MVP olduktan sonra katıldığı A Milli Takım’da ne büyük bir yetenek olduğunu ispatladı. Aynı şekilde devam ederse, basketbolumuzun en az 15 senesine damga vurur, hem iyi oyuncu, hem de çok iyi insan olarak dikkat çeken Cedi.

2006 büyük başarıysa!

Şampiyonanın ardından elbette ki farklı sesler de çıkacaktır. Özellikle kulüpçülük yapan kesimler tarafından teknik ekibe başarısız damgası vurulacaktır. Bu düşünce içeriden de gelebilir, en tepedeki yetkililer bile faturayı antrenöre kesebilir. Ancak şunu da herkes hatırlamalıdır. 2006 Dünya Şampiyonası’ndaki altıncılık sonrasında 12 Dev Adam çok büyük bir başarı kazanmış olarak lanse edildi. Orada da önemli olan ortaya konan mücadeleydi. Bu kupada statü değişmese ve millilerimiz klasman maçları oynasa, elenen takımlara da baktığımızda, 5. olmamız hiç zor değildi. O halde 2006’ya büyük başarı diyenler, bu sezonu başarısızlık olarak görmemeli. Dolayısıyla Ergin Ataman’a tam destek verilmeli. Ataman Galatasaraylı, Preldzic Fenerli diye eleştiride mantığı zorlayanlar da, Avustralya maçının sonunda bu ikilinin birbirlerine nasıl sarıldığının fotoğrafına bakmalı, buranın MİLLİ TAKIM olduğunu kimse unutmamalı.

Hedef seneye

Gelecek sezon çok daha önemli. Avrupa Şampiyonası bizim için hedef turnuvalardan birisi. Çünkü oradaki derecelere bağlı, olimpiyat vizesi. Enes gelirse, Ersan ve bu sezon yeniden form tutarsa Semih, Birkan, Kenan Ümit Milli Takım’dan monte edilebilecek isimlerle, çok daha geniş bir kadroya sahip olabiliriz. Artık tüm konsantrasyonu Olimpiyat vizesi alacağımız bir dereceye yönlendirmeliyiz.