Elemelere genç bir kadro ile katılacağımız açıklanırken, ‘Hücumda sıkıntı yaşar mıyız?’ diye düşünüyorduk. Ne de olsa, ‘Savunmada gençliğin enerjikliği ile rakibe sahayı dar ederiz, nefes aldırmayız’ diye umuyorduk. Ama dün Çek Cumhuriyeti deplasmanında daha önceki maçlarda da ‘alarm’ veren savunmamızın tamamen çöktüğünü gördük. Kısalarımız birebirlerin hepsinde yenildi, rakibe ilk adımda geçilip, onları boyalı alana gönderdi. Hücumda boş döndüğümüz bütün toplar hızlı hücum sayısı olarak çemberimizden geçerken, bizim gençlerimiz, daha yarı sahaya gelememişti.
Hücumda ise maç başındaki düşüncemiz, topu boyalı alana geçirmekti. Ancak planları Benda bozdu. Açıkçası hiç de ısrarcı olmadık, hemen dışarıya kaçtık, işin ilginci hiç penetre de yapmadık. Yani hücumda da ne yaptığını bilmeyen bir takımdık. İlk yarının son 3 dakikasında denemeye başladığımız alan savunmasından da istediğimiz sonucu alamayınca bir türlü skora tutunamadık. İlk yarıda farkın açılmasını önleyen isimler, takımın tecrübelileri Sinan ile Kerem’di. Bir de rakibin kaçırdığı faullere duacıyız, daha kötü olabilirdi.
Herkes toparlanmalı
Soyunma odasına 5 sayıyla önde gitmek, rakibi havaya sokmuştu, güvenleri yerine gelmişti. İkinci yarının başında yapılacak bir hamle, onları paniğe sokacaktı, maçın ivmesini bize kazandıracaktı. Biz devre arasında bunu düşünüyorduk ama hocamız Tanjevic, ilk yarının en iyi ikilisi Sinan (3 faulle olsa da) ile Kerem’i yanında oturtarak başladı. Rakip de attıkça attı, farkı çift hanelere çıkardı. Bazen öyle beşlerle sahada yer aldık ki, gerçekten ağzımız açık kaldı. Panik anlarında sadece gençlerle sahada kalmak, büyük bir kumardı!
Son periyodun tamamında alan savunması ve 4 kısalı beş vardı. Ancak bu takım 4 kısaya dönerek, İtalya maçında da hüsran yaşamıştı. Yine olmadı. Rakip boyalı alanı bizden çok daha iyi kullanırken, ribauntları toplarken, çok iyi bir sezon geçiren Furkan kenarda kaldı, bizim takım da kısaldıkça kısaldı!
Çek Cumhuriyeti’nin iyi bir takım olduğunu kimse iddia etmesin, gerçekten sıradanlardı. Bu gruptan elbette ki çıkarız düşüncemizi yineliyoruz ama üçüncü olarak çıkmak bizi gerçekten üzer, herkes hemen toparlanmalı.