Ümit Avcı

Ümit Avcı

umit.avci@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İki takımın da birbirlerine karşı iyi hazırlandıkları, maçın başında çok net ortadaydı. Kerem Tunçeri ile Ömer Onan’ın olağanüstü baskısıyla maça başlayan ve zaten oyun kurucu sıkıntısı çeken Fransızlar’ın hücumlarını iyice tıkayan millilerimizde ilk skor seçeneği de pota altını kullanmaktı. Bu doğru oyun, hemen skora yansıdı ve devlerimiz ilk çeyrekte üstünlüğü ele aldı. Rakip de aslında gücü ölçüsünde iyi hazırlanmıştı, 10 dakikada atılan 14 sayıda, 6 asist yapmaları bunun ispatı. Ama aradaki güç farkı o kadar fazlaydı ki, iki takım da doğruları yapınca potansiyeller ortaya çıktı.
Fransa, baskıyı De Colo ve Diaw ile delmeye başladığında ise sırada alan savunması vardı. Hem de diğer maçların aksine, potaya daha yakın yapılan, iyi bir şutörü olmayan Fransızlar’ın penetrelerini önleyen ve dış atışlara zorlayan 2-1-2 alan savunması... Bu savunmanın veriminin artması için gereken ise savunma ribauntlarını toplamak ve hızlı hücum yapmaktı. Plan tıkır tıkır işledi. Kenardan gelen Oğuz, Fransızlar’ın bu düzende üretebilecekleri tek çözüm olan ikili oyunları bozup, Sinan da inanılmaz bir yüzdeyle hızlı hücumları sayıya çevirince fark bir anda kapanmaz hale geldi, devler soyunma odasına 15 sayı önde gitti.
Artık iş bitmişti ama Fransızlar’ın küçük de olsa bir umudu vardı. O umudu da günün yıldızlarından kaptan Hidayet ikinci yarının hemen başında attığı üçlüklerle bitirince ‘çeyrek final mücadelesi, ‘hazırlık maçı’ kıvamını aldı. Fransızlar’ın son çeyrekte 32 sayı attığına bakmayın, o sırada bizim için ilk 8 kutlamaları başlamıştı...
Dün yine bütün takım formunun zirvesindeydi ama bir oyuncu şov yaptı. 18 dakika sahada kaldı, 17 sayı attı. Her zaman sahaya koyduğu yüreği bu kez daha da kabarıktı! Bravo Sinan Güler, dün seni izlemek gerçekten bambaşkaydı.
Maç sonunda ise yine geleneksel Kerem Tunçeri şov vardı. Mikrofonu eline aldı ve salondaki coşkuyu tavan yaptıran marşı başlattı:
Dağ başını duman almış....