Son iki yılın şampiyonu Olimpiakos kadrosundan önemli yıldızlarını kaybetmişti ama Spanoulis’i tutmayı başardı ya, onlara bu bile yetti.
Maça çok organize başladı süper yıldız, ilk çeyrekte takımını tek başına sürükledi, Galatasaray’ın 11 sayı bulduğu bölümde 12 sayı üretmişti. Onu savunamamanın verdiği açıklar, Olimpiakos’a hücumda müthiş bir zenginlik kazandırdı, hem içeriden hem de dışarıdan çok kolay pozisyon bulan, ikili oyunların neredeyse tamamından verim alan konuk takım, 42 sayı ürettiği devreyi farklı önde kapadı. Galatasaray’ın bu sezon en çok canını sıkacak konu, belli ki oyuncularının tüm perdelemelere takılıyor olması. Karşında böylesine tecrübeli bir takım olunca, işte o ters eşleşmeler hep cezalandırıldı! Spanoulis şov yaparken, bizim oyun kurucumuz Arroyo, son dönemin formda ismi Gordon ise yokları oynadı. Aradaki bu ‘guard’ farkı da hemen skora yansıdı.
İkinci yarıda Göksenin fırtınasıyla başladı Galatasaray maça. Spanoulis’e nefes aldırmadı genç oyuncu, rakibin elini kolunu bağladı. Ergin Ataman ilk yarıda hiç şut katkısı alamadığı Erceg’i kenarda tutarak, boyalı alanı Ersin ve Jawai’yle kurunca, pota altı hakimiyeti de temsilcimizin oldu, Arroyo da nihayet devreye girdi, skor kafa kafaya geldi.
Ama bir tek Göksenin ile olmuyor ki! Son çeyrek yine bütün tuzaklara düştü Galatasaray savunması, rakibe boş şutlar attırdı. Sonuçta da kazanan konuk takımdı.