Ümit Avcı

Ümit Avcı

umit.avci@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Efes Pilsen, sezon öncesindeki Cumhurbaşkanlığı Kupası mücadelesinde rakibini çok gerilerden gelerek devirmenin güveniyle olsa gerek, oyuna beklentilerin çok üzerinde bir sakinlikle başladı. Hatta kağıt üzerinde rakiplerinin çok daha ağır bastığı boyalı alanı mükemmel kullanan da lacivert-beyazlılar’dı. Fenerbahçe ise maçın başında savunma temposunu bir türlü bulamadı ve rakibin hem içeriden hem dışarıdan attığı basketlere sadece el salladı! Efes’in ilk periyotta 14’te 11’lik şut isabetiyle oynamasının nedenlerinden birisi de bu gölge savunmaydı.
İlk yarıda potasında 41 sayı görmesi, Fenerbahçe’nin savunma anlamında ne kadar aksadığının kanıtıydı ve kazanmak için mutlaka daha istekli olunmalıydı. Sarı-lacivertliler de zaten soyunma odasından bu düşünce ile çıktı.
Ömer Onan ile Kaya’nın savunmadaki müthiş mücadelesi, Lavrinovic’in yerine giren Oğuz’un da katkısıyla tavan yaptı. Efes 3. çeyrekte sadece 8 sayı bulup, rakibinin 23-4’lük serisine engel olamayınca, kontrolü rakibine bıraktı, daha da önemlisi, tribünlerin uyanmasını sağladı. Taraftarı arkasına aldıkça, savunmasını daha da mükemmel hale getiren Fenerbahçe Ülker, geldiği günden bu yana en iyi oyununu oynayan Tomas ve Kaya ile farkı 17 sayıya kadar çıkardığında maç da bitme noktasındaydı. Ancak hâlâ Avrupa basketbolunu tam olarak öğrenemeyen Kinsey’in gereksiz atışları, Efes’te iki Kerem’in inadıyla birleşince son dakikalarda fark 5 sayıya kadar geldi. Fenerbahçe’yi krizden çıkaran isimler önce Tomas, ardından Ukic oldu, maça son noktayı da Ömer Onan koydu.
Fenerbahçe Ülker, favori çıktığı bir maçı taraftarının önünde kazanırken, yeni transfer Jasikevicius’un bu takıma neler katacağı daha 12 dakikada çok net anlaşıldı. Kaya ile Tomas’a dünkü maçta farklı bir paragraf açmalı, çünkü ikisi de hem hücum hem de savunmada görevlerini eksiksiz yaptı. Oğuz ile Ömer Onan’ın ikinci yarıdaki geri dönüşü sağlayan isimler oldukları da unutulmamalı.