Fenerbahçe Ülker ile Montepaschi Siena arasında geçen yıl oynanan karşılaşmayı hatırlayan İtalyanlar, eminim ki dünkü maç öncesi çok ümitlidir. Nasıl olmasınlar ki! 43 sayı fark attıkları takım bir anda evrim mi geçirecekti? Tribünlerde olsa olsa bin kişi olurdu, hep boş tribünler önünde oynayıp Fenerbahçe’yi devirmemişler miydi, sihirli bir el 15 bin kişiyi bir araya mı getirecekti?
Evet aynen öyle oldu İtalyan dostlarımız. Takım evrim geçirdi, çünkü hedef sadece 3-5 yıl sonrasını düşünmek değil, bu sezon da zirveye yükselmekti. Sihirli el de değdi sarı-lacivertliler’e, taraftarın sevgilileri artık ‘bench’in sahipleriydi. Başarı ile aşk birleşince ne oldu, Fenerbahçe Ülker fırtınası Euroleague’de koptu!
THY Euroleague’de tam 24 takım mücadele ediyor. Aralarında Panathinaikos’u, Olympiakos’u, Barcelona’sı, Real Madrid’i, CSKA’sı var. Ancak 4 maçını da kazanan tek takım Fenerbahçe, yani Avrupa’nın zirvesi şu anda bir Türk takımının...
Siena karşısında da maça mükemmel savunma ile başladı temsilcimiz, rakibinin tüm silahlarını kilitledi. Özellikle Ömer Onan’ın Kaukenas’a yaptığı baskı vardı ki, Litvanyalı canından bezdi.
Sözde kurnazlık yapmıştı Siena, temsilcimizi düzenden çıkarmak için neredeyse her hücumda savunmasını değiştirdi. Bazen ‘zone’ ile karşıladı oyuncularımızı, bazen de taktik bire birdi. Adam adamalarda sorun yaşamadı oyuncularımız, sürekli çembere yöneldi. Alan savunmasına karşı da iyi pozisyonlar bulmuştuk ama Lavrinovic’in üçlükleri girmeyip, savunmada mükemmel işler yapan Vidmar da boyalı alanı etkili kullanamayınca ilk periyot kafa kafaya gitti. Ancak kadrosu genişti temsilcimizin ve çözüm kenardan geldi. Mirsad, rakibin iyice gömülen savunmasına üçlükleri göndermeye başlayınca Siena yavaş yavaş açılmaya başladı, boyalı alandaki boşlukları da Oğuz mükemmel kullanınca, maçı kimin kazanacağı anlaşıldı. Siena savunmasını değiştirdi, oyuncusunu değiştirdi, hatta ikinci yarıda pota da değişti. Ancak değişmeyen tek şey özellikle ribauntlardaki müthiş Fenerbahçe üstünlüğüydü ve kritik maç farklı bitti.
Aslında yapılan çok basit top kayıpları olmasa bu maç çok daha farklı yerlere de gelirdi ama onlar da bir sonraki maçlar için düşünülmesi gereken küçük derslerdi.