Sezona Euroleague’de final-four hedefiyle başlayan, kurduğu kadro ile ne kadar ciddi olduğunu ortaya koyan Efes, ne yazık ki maça farklı bir görüntüde başladı. Bire bir savunmayı iyi yapan rakibi karşısında guardlarımız topu bir sağa bir sola götürünce, rakibin dengesini bozma fırsatı bulunamadı. Şutlar girdiğinde oyunda kalındı, yoksa fark sürekli arttı.
Savunmadaki görüntü de farksızdı. İlk yarıda rakip boyalı alanda 20’de 13 isabetle oynarken, Efes sadece 5 tane 2 sayılık basket attı. Ribauntlardaki 24’e 8’lik hezimette cabası. Bir gün önce Fenerbahçe’ye devrede 21 sayı attı diye kızarken, Efes de 25 sayıyla onları aratmadı!
İkinci yarıdaki baskı ise Gecevicius ve Baynes karşısında etkisiz kaldı. Özellikle 23 yaşındaki Baynes, yaptığı 5 blok ile yıldızlaşırken, 14 sayı ve 6 ribauntla, Euroleague’deki ilk sezonuna müthiş başladı.
Son çeyrekte ise görüntü değişti. Rakocevic oyun kurucu pozisyonuna geçince, hızlı pas yapıldı, Kasun da kendisine daha çok şans verilmesi gerektiğini haykırdı! İki kez maça ortak olma şansı yakalayan Efes, ilkinde Rakocevic’in yaptığı hücum faulle, ikincisinde ise Nachbar’ın isabetsiz şutuyla fırsatı kullanamadı.
Dünkü maçtan sonra benim aklımda iki soru kaldı. Bunlar da, rakip isabetli şut atarken hem de Thornton’un döküldüğü gün neden Sinan kullanılmadı, ikincisi de, Baynes bizim uzunları ezerken, alan savunması çare olamaz mıydı?