Maça Datome tehlikesine karşı Kerem Gönlüm ile başlamışsın, doğru yapmışsın. Serhat ile Belinelli’yi iyi savunuyorsun, onu da oyunun içine sokmuyorsun, 5 sayı öne geçiyorsun. Eğer takımdaki tek ‘gerçek’ oyun kurucu ile başlamış olsan, farkı 10 bile yapardın ama Amerika’yı yeniden keşfediyorsun!
İtalya’da işler kötü gidince hemen oyuncu değişikliğine gidiyor, sen sanki ‘benim onlardan neyim eksik’ dercesine iyi giden takımı bozuyor, rotasyona başlıyorsun. Tek işleyen nokta savunmaydı ya, onu da sıfırlıyorsun, bir dakika içinde 8 sayı yiyor ve geriye düşüyorsun...
İtalya’nın uzunu yok. Bu maçı kaybettirir diyor, takımı kısaltıyor, sen de rakibe ayak uyduruyorsun. Hazırlık döneminin en formda isimlerinden Oğuz’a süre bile vermiyorsun. Kısalmayı seçiyorsun ve kaybediyorsun...
Belli ki hazırlamışsın alan savunmasını, zaten sevmediğini söylüyordun. Yüzde 60’a yakın dış şut isabetiyle oynayan İtalya’ya karşı, hem de suratların düştüğü anda bunu deniyorsun, başaramıyorsun...
Bir mucize yaşanır mı?
Oyun kuramamaktan söz ederken Kerem Tunçeri’yi, şut atamamaktan ve rakibin içeri kapanmasına çözüm bulamamaktan dert yanarken Cenk Akyol’u dışarıda bırakmanın üzerinde durmuyorum bile...
Ama yapma be hocam, maç sonunda çıkıp, ‘sorunun nereden kaynaklandığını bilmiyorum’ diye açıklamada bulunuyorsun!
Keşke doğruyu söyleseydin... ‘NBA ve Euroleague arenasında boy gösteren bu kadar oyuncuya ancak bu oyunu oynatıyorsam diye sorun bende’ demeni beklemiyorum ama keşke, “Sorumlu; 2005-2007-2009 Avrupa Şampiyonaları’nda tarihin en iyi jenerasyonlarına rağmen her şeyi berbat etsem de, bana güvenenlerdir. Orhun Ene’ye bir şampiyona bile tahammül edememişken, Ergin Ataman gibi bu göreve layık görülmek için her şeyi başarmış bir değer varken ve herkes onu burada görmek isterken, benimle büyük bir riskin altına girenlerdir” diyebilseydin. Çünkü farkındasındır ki, oyuncuların da sana artık sempatiyle bakmıyor, belli ki sıkılmışlar bu modası geçmiş basketbolundan, yeni bir heyecan arıyorlar!
Yine de çıkmadık candan umut kesilmez derler. Belki oyuncular artık taşın altına ellerini sokar, bir mucize yaşanır, daha 3 maç var!