Ümit Avcı

Ümit Avcı

umit.avci@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bir tarafta yaptığı flaş transferlerle kupanın favorisi olan CSKA Moskova, diğer tarafta Coach Obradovic ile takımın yıldızı Diamantidis gibi çok özel yeteneklere sahip Panathinaikos olunca, ilk yarı final gerçekten nefesleri kesti.
Maçın ilk periyodunu sürekli ikili oyunlarla uzunu potaya gönderen Panathinaikos domine ederken, ikinci çeyrekte Moskova savunması devredeydi. Boyalı alanı Krstic-Lavrinovic ikilisiyle korumayı başaran CSKA, rakibine tam 7 dakika sayı şansı tanımadığı anlarda hücumda biraz daha dikkatli olabilse, 14 sayı geriden gelip sadece beraberliği sağlamakla kalmaz, daha soyunma odasına giderken maçı koparmış olabilirdi. Ancak inanılmaz yeteneklerine rağmen büyük maçlarda belki de aşırı motive olduğu için bir türlü istenilenleri yapamayan Teodosic, takımının bunu başarmasına izin vermedi.
Ancak onun hatalarını kapatan isim takımın genç ismi Sheved oldu ve CSKA’yı oyunda tutmayı bildi. İlk yarı 2 sayılık Panathinaikos üstünlüğü ile kapandıktan sonra ikinci yarının büyük kısmı, Rus ekibinin en genci Sheved ile Komşu’nun en yaşlısı Jasikevicius arasında düello şeklinde geçti. Kirilenko ile Diamantidis de bu düelloya sık sık katkıda bulunsa da, bu zaten takımları için olmazsa olmazlardan biriydi. İki oyuncu da çok önemli mesajlar gönderdi. Sheved, yıllardır oyun kurucu yetiştiremeyen hatta ABD’li devşiren Rus basketbolunun yüreğine su serperken, Jasikevicius ise oynadığı basketbolla, geçtiğimiz günlerde sezonu noktalayan Fenerbahçe Ülker’in yarasını deşti. Eminim ki tüm Fenerbahçeliler, böyle bir ismin neden takımda tutulmadığını bir kez daha yüksek sesle dile getirip, iç geçirmiştir! Sertlik düzeyi bu kadar yüksek olan karşılaşmada 25 dakika sahada kalan 36 yaşındaki basketbol efsanesinin bu müthiş çabası da takımına yetmedi. Daha da önemlisi, kariyerindeki final-four yenilgisini tattı Jasikevicius, son saniyelerde şanssızlığa yenildi. CSKA’nın kazanması elbette bekleniyordu ama, böyle değildi!
Böylesine sert bir karşılaşmanın ardından Olympiakos-Barcelona maçı hafif kalacak gibiydi, kalite olarak da aslında öyleydi... Ama heyecan yine en üst düzeydeydi, sahadaki coach farkı da çok belirgindi. Ivkovic ve öğrencileri büyük bir mucizeye imza atarak, finale yükseldi. Spanoulis, Printzeis ve Papanikolaou bu büyük destanda başroldeydi.