İstanbul’da 2 maçta rakibine toplam 50 sayı fark atıp Madrid’e rahat giden Anadolu Efes, birbirinin kopyası gibi iki yenilgi yaşadı. Dün de 16 sayı farkla öne geçtiği zorlu mücadelenin sonunu oynayamayan temsilcimiz seriyi son maça bıraktı.
THY Euroleague’de Final Four bileti için gittiği İspanya’da, Real Madrid’e karşı 82-76 yenilen Anadolu Efes, serinin 2-2’ye gelmesini önleyemedi.
Bir önceki maçı, son 5 dakikadaki 16-0’lık seriyle kaybetmişti temsilcimiz. Bunun ders olacağını düşünüyorduk, Tavares’in de olmadığı Real’e karşı bu kez iş biter diye bekliyorduk.
Maça yine berbat girdi Efes, 17-0’lık seri kâbus gibiydi. 6 dakikada yapılan 6 top kaybına karşılık 3 kez rakip potaya top atabilen Efes, Simon ile krizden çıkıp ilk sayılarını bulduktan sonra Larkin ve Beaubois ile açılmış, 2. çeyreğin başında öne geçmeyi başarmıştı.
Dunston’ın savunmaya getirdiği enerji de fark yaratırken, Micic’in devreye giremediği maçta Larkin-Beaubois ikilisi ile fark 16 sayıya kadar çıktı. Coach Ergin Ataman’ın dar rotasyonlarla oynadığını biliyoruz ama arka arkaya oynanan maçlarda bunun dezavantaja dönebildiğini de bir kez daha acı tecrübe ile yaşadık. Evet Dunston iyiydi sahada olduğu sürece ama fark 16’ya çıkmışken, kenarda Sertaç ve Pleiss dururken, rakip tek uzunla günü kurtarmaya çalışırken, bu alanda enerjimiz hep en tepede kalamaz mıydık, belki son çeyrekteki ribaunt kabusunu yaşamazdık! Bir önceki maçta kötü gün geçiren Larkin’deki ısrarımız kaybettirmişti, dün de aynı şeyi Micic’le yaşadık. Efes’in geniş bir kadrosu varken, kötü gününde olan isimlere ısrarın da faturasını cebimize koyarak İstanbul dönüşüne başladık!
Bu serinin favorisi hala Efes, hatta belki sezonun da... Ancak ilk maçtaki 16-0’dan sonra, dünkü 23-4’ü yakıştıramadık.
