Kazanmak için ayakta kalmayı başarmanız gerekiyor. Ayakta kalmak için de hem güçlü olmanız hem de bunu aklınızla kontrol etmeniz çok önemli bir ayrıntıdır.
3 Temmuz’dan kısa bir süre sonra medya Fenerbahçe’nin bütün spor branşlarının dağıldığını, hatta kapatıldığını yazmaya başlamıştı. Çünkü beklenti o yöndeydi. Zaten başka türlü ne olabilirdi ki?
Bir kulübün başına gelebilecek en büyük felaket buydu.
Kuşkusuz Fenerbahçe haksız olmuş olsaydı, kendisine isnat edilen suçları işlemiş olsaydı darmadağın olurdu.
Oysa ortada başka bir şey vardı ve hem Fenerbahçe hem de taraftarı bunun ne olduğunu çok iyi biliyordu.
Kulüp sanıldığından çok daha sağlam temeller üzerine inşa edilmişti, dağılmak bir yana kendisini yeniden ayağa kalkabilecek bütün altyapıya sahipti.
Herkesin ortak görüşü şuydu; her ne ile suçlanıyor olunursa olunsun bunun cevabı sahada verilecektir.
Fenerbahçe’nin son üç yılı takip edilirse gerçek bir direnme, üzerine yakıştırılanı reddederek, tersini ispat etme üzerinedir.
Yönetim olsun, taraftar olsun sporcuların bu durumdan etkilenmemesi ve kendi işlerine bakması için bütün olanaklarını seferber ettiler.
Doğru olan da zaten buydu.
Çünkü zaten herkes üzerine düşeni fazlasıyla yapıyordu.
Sporculardan tek bir şey bekleniyordu; o da başarı.
Fenerbahçeli sporcu bu mücadeleyi sahada çok doğru şekillerde verdi. İçine düşmüş olduğu durumun yarattığı duygusallığın mazeretine hiçbir zaman sığınmadı.
İlk seneyi yarım puan farkla geride kapatırken; ikinci senesinde UEFA’ya kafa tutarcasına yarı final oynadı.
Bu sene ligin zirvesinde ve artık şampiyon olmak istiyor.
Doğru hak arama yolu budur.
Yönetimi, teknik adamı, sporcusu ve taraftarıyla Fenerbahçe Türkiye’ye bir ders vermiştir.
Fenerbahçe modeli ne kadar doğruysa bunun karşısındaki tarzlar bir o kadar yanlış ve kaosa davetiye çıkaran türdendir.
Türkiye artık bir karar verme noktasındadır ya bu kaosu daha da derinleştirip kavga ortamını alevlendirecekler ya da rasyonel olanın tarafında duracaklardır.
Bu çok zor değil.
Dün bir kere daha bu uyarı çok tehlikeli bir şekilde kendisini belli etti. Bakalım buradan ne ders çıkarılacak?
Bu yazı kuşkusuz çok daha başka şekillerde de kaleme alınabilirdi ancak doğru yönetimin bu olduğuna inanıyorum.
http://twitter.com/uzaygokerman
