Galatasaray'da Fatih Terim'in çözemediği yapısal sorunlar

Galatasaray’da işler istenildiği gibi gitmiyor.

28 Eylül’de Ordu’da kaybettiği karşılaşmadan bu yana istikrar çizgisini bir türlü yakalayamadı. Peş peşe puanlar kaybedildi. Bu puanların deplasmanda olanları değil ama TT Arene’da verilenler Galatasaray’ın mutlak anlamda kayıp hanesine yazılacaktır. Çünkü Süper Lig’de artık deplasmanlar büyük takımlarımız için kolay puan alınacak yerler olmaktan çıktı.

Galatasaray’ın bu düşüşünde neler etkili?

Öncelikle geniş kadro yapısının Galatasaray’da Fatih Terim’in kafasını sürekli karıştırdığını kazandığı maçlarda dahi burada not etmiştim.

Neden?

Hafta arasında Aykut Kocaman ifade etti; hala teknik direktör takımı olma özelliğine sahip değil takımlarımız.

Karşılaşmaların genel niteliğini belirleyen taktik disipline bağlı takım oyunu değil; oyuncuya bağlı sistem…

Oysa nasıl basketbolda ve Avrupa’daki bazı ülkelerde olabiliyorsa teknik adama veya sisteme bağlı takım kurgusu oluşturmak önemli.

Türkiye’de bunun karşılığının Fatih Terim olduğu yıllardır tartışılıyor ama olamadığını da görüyoruz.

Galatasaray geçen sezon belki de tek bir yönde hareket etme avantajından olacak çift santrafora bağlı forvet hattıyla hem çok gol attı hem de kolay maçlar kazandı.

Elmander bu bölgenin kilit oyuncusuydu. Necati Ateş geldi sistemin içinde uyum sağladı.

Bu sezon kadroda bu sistemde oynayacak iki oyuncu daha var ancak olmuyor. Üstelik bütün oyunculara şans vereceğim derken Elmander’in senkronizasyonu bozuldu.

Fatih Terim şimdi bu bölgede sürekli oyuncu çıkartıyor, sokuyor. Ama bir türlü geçen sezon oynanan futbola ulaşılamıyor.

Kuşkusuz orta alandaki yapısal sorunlar Galatasaray’ın bütün omurgasını etkiliyor. Yine geçen sezon özelinde konuşursak Melo çift kişi mücadele ediyordu. Engin Baytar ise modern futbolda görmeye pek alışmadığımız tarzda rakibe her yerde basan, onunla didişen ve bozan görevle oynuyordu.

Bu sezon Melo ve Engin Baytar Galatasaray’ın yumuşak karnı oldu. Engin daha sezon başında takımın dışında kaldı. Melo da artık kafası neredeyse başka işlerin peşinde koşuyor. Öyle olunca da takımın bütün düzeni bozuluyor.

Dün Melo daha hakemle ilk girdiği o diyalogda oyun dışı kalabilirdi. 11 maç ceza almış bir oyuncununsa hakemlerden çok uzakta oynaması beklenirken Engin Baytar her pozisyonda hakemle yine ilişki halinde ve riskli şeyler yapıyor. Engin’in kırmızı kart görmemesi hakemin hoşgörüsüydü.

Bu iki oyuncunun futbolunun Selçuk İnan’a ne kadar geniş futbol alanı yarattığını biliyoruz.

Oysa şimdi o boşlukları bulmak için Selçuk İnan hem daha fazla mücadele ediyor hem de koşuyor. Ayrıca Melo’nun yapmadığını yapıp Galatasaray’ın orta alanını kapatmaya çalışıyor.

Çift forvetle oynarken orta alandan bir oyuncu eksiltiyorsunuz. Orta alanın merkezinde oynayan futbolcularınız işlevsiz kalırsa bu sefer yük savunmaya binecektir.

Galatasaray çok kolay gol yiyor. Üstelik her maç sonunda aynı yorumu yapıyor.

“Pozisyon vermediğimiz maçta yine basit bir gol yedik.”

İyi de gol anı da bir pozisyon, rakip o noktaya gelmişse pozisyona da girmiş demektir.

Galatasaray ligin 11. Takımı Orduspor ve 15. takımı İBB’den daha fazla gol yemiş.

Zirvede Beşiktaş’ı çıkardığınızda o kadar çok gol yiyen takım yok. Antalyaspor Galatasaray ve Beşiktaş’tan iki maçta toplam 8 gol yedi; bu maçı çıkarırsanız kalan 11 maçta 11 gol yemiş. Genel ortalama da aşağı yukarı bu olmalıdır.

Galatasaray’ın savunması da sürekli hareket halinde ve değişmeyen tek oyuncu Eboue…

Fatih Terim geçen sezon kurduğunun üzerine farklı bir şey yapmayı denemedi. Tıpkı 6 yıl kaldığı milli takımda yapmadığı gibi. Şimdi bunun sıkıntısını çekiyor.

Galatasaray’ın kalan maçları da çok kolay görünmüyor.

Braga (D), Sivasspor (D), Fenerbahçe, Trabzonspor (D)…

Açıkçası ekstra motivasyonla bu zor maçların altından kalksa dahi yapısal anlamda ortada büyük bir sorun var. Devre arası bunu çözmeye yeter mi göreceğiz.

Gaziantepsor son 30 dakika maçı kazanacak futbol oynadı. Kötü bir takım olmamasına karşın benzer sorunların orada da olduğunu söyleyebiliriz. Hikmet Karaman’ın bu takımın başında bir süre daha kalması ve kafa yorması şart.

http://twitter.com/uzaygokerman