16.08.2021 - 17:11 | Son Güncellenme:
ONUR TOPKAN / UZMANPARA
Geçtiğimiz hafta açıklanan ekonomik verilere bakıldığı zaman sanayi üretiminin güçlü gelmesi, işsizlik rakamlarındaki sert düşüş ve Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 19 seviyesinde sabit tutması gibi gelişmeler TL varlıkların cazibesini artırıyor.
Bu gelişmelerle birlikte piyasada oluşan olumlu havayı Prof. Dr. Sefer Şener Uzmanpara’ya değerlendirdi: "Özellikle kurlardaki gevşemenin ana nedeni son dönemdeki makroekonomik verilerdeki iyileşme göstergeleri. Son dönem sanayi rakamlarının Türkiye’de yıllık bazda yüzde 23.9 olarak yüksek gelmesi diğer taraftan turizm sektöründe ikinci çeyrek rakamının 3 milyar lirayı aşması, böylelikle 6 aylık dönemde 5.5 milyar dolar seviyesinin geçilmiş olması, aynı zamanda da hız kesmeyen ihracat rakamlarının bu şekilde geliyor olması piyasanın bakışını pozitife çevirmiş durumda.
Öte taraftan gelen olumlu makroekonomik verilere dayanarak hafta sonu kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in, Türkiye’nin büyüme ve enflasyon tahminleri ile ilgili rakamları revize etmesi piyasaların beklentisini pozitife çevirmiş durumdadır.
Fitch’in yıl sonu enflasyon ile ilgili yüzde 16.9 seviyelerine dikkat çekmesi, diğer taraftan gelecek yıl enflasyon ile ilgili yüzde 14.6 seviyesinde tahminde bulunması, ileriye dönük enflasyonun düşeceği beklentisi ve aynı zamanda da büyümenin de ilk defa 7.9 seviyesine revize edilmesi ile birlikte piyasalardaki algı pozitife dönmeye başladı.
İlerleyen zamanda diğer derecelendirme kuruluşlarının da beklentilerini revize etmesi ile birlikte bu algının pozitife dönmesi yüksek bir ihtimal olarak görülmektedir. Diğer taraftan son PPK toplantısında politika faizinin yüzde 19 oranında sabit tutulması da piyasada olumlu algılandı. Yani iç piyasaya dönük makro veriler ve faiz kararı kurların sakinleşmesini ve beklentinin pozitife dönmesini beraberinde getirdi.
İlerleyen aşamada CDS primlerinde iyileşme sağlanabilirse kurların daha da gevşeyeceğini beklemek mümkün olacaktır.
Diğer taraftan küresel çapta ABD 10 yıllık tahvil faizindeki yüzde 2’nin üzerindeki geri çekilme de gelişen piyasa para birimlerinin değer kazanmasını beraberinde getirdi.
Hem iç piyasadan gelen verilerin olumlu olması hem de ABD’deki faiz oranları ve kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in açıklamaları piyasalar üzerinde olumlu fiyatlamalara yol açtı.
Bu değişimde hem küresel boyut hem de ulusal boyut göz önüne alınmalı. Bu hafta başı itibarıyla hem ulusal çapta hem de yerel bazda yaşanan olaylar kurlarda geri çekilmeyi beraberinde getirdi.
Bu hafta borsanın da değer kazanması, TL’nin de olumlu etkilenmesi mümkün olacaktır. Ancak küresel çapta ABD tahvil faizleri tekrar yukarı yöne dönerse o zaman da volatilitenin olmasını da beklemek mümkündür. Bu rakamlar ışığında TL’ye yatırımların cazibesi artmıştır. Ancak döviz yükümlülüğü olan işletmelerin bu aşamada yükümlülüklerini yerine getirmeleri için açık pozisyonlarını tamamlamaları kendilerinin lehine olacaktır."