Hakkı Öcal

Hakkı Öcal

hakki.ocal@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Başkan Trump’ın Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, Türkiye’deki ilk günleri ve Suriye’yi ilk ziyaretinin ardından, Trump ve Erdoğan’ın Türkiye’ye yönelik silah yaptırımlarını bu yıl çözüme kavuşturacaklarını beklediğini söyledi, “Benim görüşüme göre, Başkan Trump ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bakan Rubio ve Fidan’a bu soruna yıl sonuna kadar bir çözüm bulmalarını söyleyecekler” dedi.

Rus yapımı S-400 savunma sistemlerini aldığı için Amerika, Türkiye’yi, hem alıcı hem de üretici olduğu F-35 programından da çıkartmıştı. Türkiye haksız şekilde programdan çıkarılmayı kınıyor ve programa yeniden alınmasını veya tazminat ödenmesini talep ediyor. Trump’ın Türkiye ile daha yakın ilişkiler kurması, Büyükelçi’nin de kendi görüşü olduğunu vurgulayarak da olsa, soruna çözüm bulunacağına ilişkin iyimser tahminleri, Türkiye’nin dostu (!) bazı uzmanların saklandıkları yerden kafalarını çıkartmalarına sebep oldu.

Haberin Devamı

Bu tür irdelemelerde, dikkati ifadelerinden ziyade kişilerin üzerine çekmemek için, isim vermemek gerekir; ancak Breaking Defense isimli dergi ve sözünü edeceğimiz yazının iki yazarı, Sinan Ciddi ve Bradley Bowman ve onların maaşını veren Foundation for Defense of Democracies --Demokrasileri Savunma Vakfı’nın (FDD) yabancısı olmadığınızı sanıyorum.

Afganistan’ı bugünkü perişan durumuna getiren, Irak, Libya ve Suriye’yi bölen, büyük İsrail’i gerçekleştirmek ve onu koruyacak bir Kürdistan kurulması projelerini 33 yıldan beri itinayla uygulayan (en son Trump’ın İran ile görüşme planını sabote eden, ona İran’ı bombalatan ve şimdi Netanyahu’yu mahkemelerden kurtarma görevi veren) NeoCon çetenin merkezi neresi derseniz, rahatça FDD diyebilirim. Dr. Sinan Ciddi ise bir süre Georgetown Üniversitesi Türk Araştırmaları Enstitüsü’nde çalıştı ve önce Deniz Piyade Üniversitesi’ne sonra da FDD’ye katıldı. Sinan Ciddi, Amerikan makamlarınca İsrail yanlısı-İran karşıtı bir lobi grubu olarak tanınan FDD’de Türkiye karşıtı programın yöneticisidir.

Bowman ve Ciddi, “S-400 olsun ya da olmasın, Türkiye’ye F-35 vermeyin” başlıklı yazılarında, Türkiye S-400’leri geri verse bile, ABD’nin F-35’leri teslim etmesinin çok riskli olduğunu sürdüler. İki uzman, “Trump yönetimi ve Kongre üyelerinin, iki sebeple F-35’lerin Türkiye’ye transferini desteklememeleri gerektiğini yazdılar:

Haberin Devamı

“Sebeplerden biri pratik, diğeri ise ahlakidir. Pratik olarak, Türkiye’nin F-35’leri alması, Amerika’nın düşmanlarının bu savaş uçağı hakkında bilgi edinmesine yol açabilir ve bu bilgiler gelecekteki çatışmalarda Amerikalıları ve müttefiklerimizi öldürmek için kullanılabilir. Ahlaki olarak ise, Türkiye 7 Ekim’de İsrail’e düzenlenen saldırılardan bu yana Hamas’ın yanında yer almaktadır ve böyle bir liderliğin Amerika’nın en önemli uçağıyla donatılmasını isteyip istemediğimizi sorgulamak yerinde olacaktır.”

Sözde iki uzman, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Amerika’nın S-400leri almaması, onun yerine Türkiye’ye Patriot sistemleri verilebileceği uyarısını “elinin tersi ile ittiğini” yazdılar. Gerçek ise bunun tamamen tersi: Türkiye en az üç kere Patriot için başvurduğu ve dört yıl, bir İsrail veya Beşar Esat saldırısına karşı savunmasız kaldığı halde, ABD bu sistemleri Türkiye’ye vermedi. NATO Merkezi Planlama Komitesi eski üyesi Belçikalı uzman Thierry Etienne Joseph Rotty, uluslararası güvenlik alanında uzmanlaşmış bir siyaset bilimci İsrailli Ariel Cohen’in de doğruladığı bir raporda 2019 yılında ABD’nin Türkiye’yi nasıl oyaladığını ve savunmasız bıraktığını anlatarak, Bowman ve Ciddi gibilerin tekrarlaya durduğu yalanı reddetmişti.

Haberin Devamı

Bu iki kişinin yazısındaki iddialardan biri, Türkiye’nin F-35 alırsa, bunun teknik özelliklerini Rusya’ya bildireceği şeklinde. Türkiye’de şu anda o kadar çok NATO teknolojisi var ve bunların hiç birisinin Rusya veya ABD aleyhtarı bir ülkeyle paylaşıldığına dair bir satırlık dahi iddia yok. Böyle bir durum olsa, bunu bu iki şahıstan başka bilen olmaz mıydı?