15.10.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:
PROF. DR. ATEŞ KARATEKE
Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Araştırma ve Eğitim Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ateş Karateke, “Anne ölümlerinin yüzde 40’ı önlenebilir nedenlerle gerçekleşiyor. Özellikle her türlü alt yapının olduğu büyük şehirlerimizde bile doğum sonrası kanamadan anneler hayatını kaybediyor” dedi. Karateke, Türkiye’deki anne ölümlerini engellemek için Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği olarak yürüttükleri çalışmaları anlattı:
“Kadın doğum hekimlerinin anne sağlığı açısından karşılaştıkları en önemli sorunların arasında anne ölümleri yer alıyor. Maternal mortalite denen bu durum; gebelik, doğum ve lohusalık sürecinde her 100 bin kadındaki ölüm sayısı olarak belirtiliyor. Anne ölümü, gebelik ve doğum sonrası altı hafta içinde olan can kayıplarına deniyor. Gebelik veya doğuma bağlı nedenlerle gelişen ya da anne adayında var olan hastalıkların hamilelikle kötüleştiği ölümler de bu tanıma giriyor.
Anne ölümlerinin çeşitli sebepleri var. Kanama, hipertansif hastalıklar, emboli ve enfeksiyon en sık görülen doğrudan nedenler arasında. Kalp, beyin hastalıkları ve diğer organların enfeksiyonları, dolaylı karşılaşılan ölüm sebeplerinden bazıları.
Bu ölümlerin yüzde 40’ı önlenebilir nedenlerden kaynaklanıyor. 35 yaş üzeri gebelikler, sezaryenle doğum, sık hamile kalmak, beşten fazla gebelik yaşamak, önceden kalp damar hastalığının bulunması, kansızlık ve yüksek tansiyon anne ölümlerinde rol oynuyor.
Türkiye’de anne ölümleri 1990’da 100 binde 97’yken, 2015’te 100 binde 15’e düştü. Bu alanda yapılan çalışmaların amacı, rakamı 100 binde 10’un altına düşürmek. Bu oranlar, bir ülkenin sağlık sisteminin en iyi göstergesi olarak değerlendiriliyor. Avrupa topluluğunda oran, 100 binde 8. Birçok gelişmiş ülkedeyse 100 binde 5 ve altında.
Ölümler, yaklaşık yüzde 40 önlenebilir nedenlerle gerçekleşiyor. Özellikle doğum sonrası kanamadan ülkemizde ölüm olması kabul edilemez. Ama kanamadan anne ölümü her türlü alt yapının olduğu büyük şehirlerimizde de meydana geliyor. Bu nedenle her türlü müdahaleyi yapabilme yeteneği olan hekimlerden oluşan ‘cerrahi müdahale ekipleri’ kurarak zor durumda olan annelerin yanında bulunmak, ölümleri engelleyebilir.
‘Kanama ekipleri kurduk’
Kaybedilen hastaların büyük kısmı takipte olan kadınlar. Ancak hekimlerin önerilerine uymamak, en önemli geç kalma sebebi. Hastalara gebelik takiplerini kadın doğum uzmanlarına yaptırmaları ve hekimlerinin sözlerine uymayı tavsiye ediyoruz.
Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği olarak Zeynep Kamil Hastanesi’nde yaklaşık iki yıl önce kurduğumuz ‘acil obstetrik kanama ekibi’ sayesinde 200 vakaya doğum sonrası kanama nedeniyle müdahale edildi; anne ölümü yaşanmadı. ‘Kap Getir/Yardım İste, Derhal Geliyorum’ olarak kısaca özetlediğimiz yardım sistemiyle;
Hızlı değerlendirme ve triaj
Stabil hastanın güvenle sevk edilmesi
Güvenli kan ve kan ürünlerine hızlı ulaşım
Personelin bilgi ve becerisinin güncellenmesi
Hizmet standartlarının yükseltilmesi
Ekip elemanlarının operasyon, kan ve kan ürünleri transfüzyonununda standart uygulamalar sağlandı.
Sistem nasıl çalışıyor?
‘Kap Getir/Yardım İste, Derhal Geliyorum’da sistem duruma göre iki farklı şekilde işliyor. ‘Kap Getir’ kısmında, kanamalı bir hasta varsa hastanede ‘Geliyorum’ anonsu yapılıyor. Kanamaya müdahale edecek ekip hastanede hazır bekliyor. Ya da 112 ile yapılan ortak çalışma kapsamında ekip hastanın olduğu yere sevk ediliyor. Örneğin; Zeynep Kamil Hastanesi’nde sadece bu proje için 7-24 açık olan telefon arandığında, hastaya en kısa sürede müdahale edecek ekipler organize oluyor. Hastaya çok hızlı ve sistematik şekilde ulaşmamız hayat kurtarıyor.”
Doğrudan anne ölüm nedenleri
Kanama (doğum öncesi ve doğum sonrası)
Şiddetli preeklampsi ve eklampsi
Doğum sonrası sepsis
Düşük komplikasyonları (kanama, sepsis, perforasyon ve pelvikabse)
Uzamış, ilerlemeyen travay (doğumun ilerlemesinin durması)
Ektopik gebelik ve uterusrüptürü
Emboli
Anneler Yaşasın, Yaşasın Anneler
“Yaşasın anneler sloganıyla Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği olarak 34’üncü Zeynep Kamil Hastanesi Kongresi’yle başlayan bir kampanyayı hayata geçirmek istiyoruz. Bu kampanyayla 2020 yılına kadar anne ölümlerini 100 binde 10’un altına düşürmeyi amaçlıyoruz.