Gündem ‘Çöken binanın beton kalitesi düşük’

‘Çöken binanın beton kalitesi düşük’

15.01.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Zeytinburnu’nda ‘oturulamaz’ raporu verilerek boşaltılan binanın bir anda yıkılması acı tabloyu gözler önüne serdi. Enkazı inceleyen Doç. Dr. Beyza Taşkın, “Beton kalitesi çok düşük. Oralarda yer altı su seviyesi yüksektir ve yağışlar da etkili olmuş olabilir” dedi

‘Çöken binanın beton kalitesi düşük’

İstanbul Zeytinburnu’nda belediyenin iki yıl önce yıkım kararı aldığı, bir yıl önce de boşalttığı 56 dairelik Kuran Sitesi önceki gün çökmüş, o sırada binanın önünden geçen iki kişi hayatını kaybetmiş, 17 kişi yaralanmıştı. Beştelsiz Mahallesi Rauf Denktaş Caddesi üzerindeki binanın yapılışındaki hataları anlatan İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Beyza Taşkın facianın boyutunu gözler önüne serdi.

Binanın 1975 tarihli deprem yönetmeliğine göre yapıldığını belirten Doç. Dr. Beyza Taşkın, şunları anlattı:
“O yönetmelikte de bazı donatıların yerleştirilmesine yönelik kurallar var. Kurallara uyulmadığı gözüküyor. Bu kurallara uyulmayınca binada herhangi bir hasar başladığı zaman arkası çorap söküğü gibi geliyor. Donatı düzeninde 1975 yönetmeliğine bile uymayan uygulamalar olduğu görülüyor. Kentsel Dönüşüm Yasası kapsamında risk analiziyle yapının riskli olduğu tescillenmiş. 1975 tarihli deprem yönetmeliği kurallarına göre bile donatılarının yerleştirilmediği gözüküyor. Netice itibariyle bina zaten riskli. Riskli olmasının sebebinin başında donatılara dikkat edilmemiş. Beton kalitesi çok düşük. Kiriş incelendiğinde etriye (dikme kiriş bağlantılarında direnci sağlayan sargı) aralıklarının çok fazla olduğu ancak daha da önemlisi birleşim bölgelerinde etriye sıkıştırılmasının yapılmadığı görülüyor. Yetersiz miktardaki etriyelerin kancaları 90 derece büküldüğünden dolayı hasar oluşurken kolaylıkla açılmışlar. Sargı donatısının bulunmaması kesme göçmesine (kırılması) yol açar. Kesme göçmesi de ani yıkılmayla sonuçlanır.”

‘Korumayla çevrilmemiş’

Haberin Devamı


İnşaatta kullanılan demirlerin tırtıklı bir yüzeye sahip olmadığının altını çizen Doç. Dr. Taşkın, inşaatta düz yüzeyli, S220 sınıfı demirlerin kullanıldığına değindi. “Komşu binanın üst katında kolonun üst ucu da hasar görmüş” diyen Taşkın konuşmasına şöyle devam etti:

“Çatının olduğu bölge çekme kat. Zaten taşıyıcı eleman yok, ancak kirişlerde de çatlak olduğunu görüyoruz. Bu binanın incelenmesi gerekir. Bana kalırsa geçici olarak tahliye edilmeli. Diğer yandan göçen bina 6306 sayılı kanun kapsamında riskli ilan edilmiş ve tahliye edilmiş. Ancak geçen bunca zaman zarfında ana cadde üzerinde olmasına rağmen etrafı koruma cephesi ile çevrilmemiş. Diğer bir önemli nokta ise yörenin zemin koşullarının oldukça kötü olması. Oralarda yer altı su seviyesi yüksektir ve bu kar, aşırı yağmur yağışları da etkili olmuş olabilir. Dışarıdan müdahale de edilmiş olabilir.”

Keşke ben gitseydim

‘Çöken binanın beton kalitesi düşük’


İstanbul Zeytinburnu’nda çöken binanın enkazında İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve AFAD ekiplerince yürütülen arama kurtarma çalışmaları sona erdi. Binanın enkazından devrilen ve hasar gören ATM’lerdeki paralar gelen banka görevlileri tarafından çıkarılarak götürüldü.
Çöken binanın enkazı altında kalarak hayatlarını kaybeden 5 yaşındaki Mehmet Bilge Özdener ile 60 yaşındaki Mehmet Akbaş’ın cenazeleri ise Adli Tıp Kurumu’ndan aileleri tarafından alındı. Mehmet Özdener’in, ikiz kardeşi Ahmet Kaan’la birlikte dedeleri tarafından kreşten alındığı, kaldırım kenarında eve doğru yürürken çöken binanın enkazında kalarak can verdiği ortaya çıktı. Ahmet Özdener’in tedavisi devam ederken, küçük çocuğun durumunun iyiye gittiği öğrenildi. Mehmet Özdener’in cenazesinin ise Ordu’da defnedileceği öğrenildi.
Olay sırasında Mehmet Bilge’nin yanında olan dede Yavuz Özdener ise olayı ufak sıyrıklarla atlattı. Kaldırım kenarında eve doğru yürüdüklerini anlatan Yavuz Özdener, “Torunlarımı bize götürüyordum. Bir gürültü duyduk. Toz bulutunun içinde çocukları bulamıyordum. Vatandaşlar çıkardı. Ben önemli değilim. Keşke bana bir şey olsaydı da onlara olmasaydı” dedi.
Olayda ölen Mehmet Akbaş’ın ise Antalya’da yaşadığı, geçtiğimiz çarşamba günü Zeytinburnu’nda yaşayan çocuklarını görmek için İstanbul’a geldiği öğrenildi. l İSTANBUL Milliyet

Belediye kabul etse facia yaşanmazdı

Zeytinburnu’nda çöken bir binada dairesi bulunan, ismini vermek istemeyen bir kişi süreci şöyle anlattı:
“2013’te Boğaziçi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Semih Tezcan ve ekibine binayı incelettik. Tezcan, bir statik raporu hazırladı ve binanın riskli olduğunu belirtti. Biz bu raporla belediyeye gittik. ‘Binayı güçlendirmek istiyoruz’ dedik. Belediye tadilatın mümkün olmadığını, mevcut riskten dolayı binanın yıkılıp yeniden yapılması gerektiğini söyledi. Yeni imar planına göre belediye beş kata izin verdi. Fakat bina 7 katlı olduğu için 5 kat yapılması durumunda pek çok daire sahibi açıkta kalacaktı. Biz de bunun üzerine belediyeden plan tadilatı talebinde bulunduk. Belediye de plan tadilatına yanaşmadı, beş katta diretti. Bu süreçte de yavaş yavaş binayı kendimiz boşalttık. Eğer bizim talebimizi kabul etselerdi bu facia yaşanmayacaktı.”

‘Çoğunluk sağlanamadı’

Zeytinburnu Belediyesi’nden yapılan yazılı açıklamada ise binanın boşaltım süreci şöyle anlatıldı:
“2015’te mülk sahipleri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yetki vermiş olduğu bir yapı denetim kurumuna başvurup bina analizi yaptırmıştır.Rapora göre binanın riskli olduğu tespit edilmiştir. Bunun akabinde mülk sahipleri bu raporla birlikte belediyemize başvurmuştur. Buna müteakiben belediyemiz tarafından acil tahliye işlemlerine başlanmıştır. 24 Aralık 2015’te tahliye edilen bina mühürlenmiş, elektrik, su ve doğal gazı kesilmiş, çevrede gerekli tedbirler alınmış ve uyarılar yapılmıştır. Binanın girişi demirlerle kaynak yapılarak kapatılmış ve kimsenin içeriye girememesi sağlanmıştır. Ancak bu süreçten sonra bina hissedarları ne yazık ki kendi aralarında binanın yıkılması konusunda anlaşamamış, 3’te 2’lik çoğunluğu sağlayamamışlardır. Bu ihtilaf sebebiyle yaşanan gecikme esnasında ise maalesef bu elim olay gerçekleşmiştir.
ARİF BALKAN İstanbul

‘Sorumluluk belediyenin’

İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Cemal Gökçe de konuyla ilgili şöyle konuştu: “Yıkılacağı bilinen yapılara yönelik yapı sahiplerinin uyarılması ve yıktırılması gerekir. İlgili binalarda insanlar oturuyorlarsa belediye tarafından mutlaka boşaltılması gerekir. Binanın hak sahipleri tarafından yıkılması gerekir. Eğer yıkmıyorsa belediyenin yıkması gerekir. Kentsel Dönüşüm Yasası kapsamında 60 gün içerisinde binanın boşaltılması ve yıkılması gerekir.”

27 bina boşaltıldı

Zeytinburnu Kaymakamı Ali Taşkın Balaban, 1’i çocuk 2 kişinin ölümüne ve 17 kişinin yaralanmasına neden olan bina çökmesine ilişkin, “Üç binamız aşırı tehlike arz etmiş durumda. Diğerleriyle ilgili arkadaşlarımız çalışıyor, incelemelerin ardından gerekli kararlar verilecek” dedi.

‘Mağdurları misafir ediyoruz’

Çöken binanın çevresindeki 27 hasarlı binanın tahliye edildiğini belirten Kaymakam Balaban, “Hasarlı binalarda ikamet eden ve olayın ardından evlerinden tahliye edilen vatandaşlarımızı, ilgili kurumlarımızda misafir ediyoruz, barınmaları ve ihtiyaçları sağlanıyor. Üç bina tehlikeli bir durumda. Diğerleri muhtemelen incelemelerin ardından evlerine gönderilecek. Arkadaşlarımız çalışıyor. Bu çalışmaların tamamlanması önümüzdeki haftaları bulabilir. Ancak o binalarda zaruri ihtiyaçları olan arkadaşlarımız, yetkililer gözetiminde evlerine girip çıkabilir. Bunun dışında bir sıkıntı gözükmüyor” ifadelerini kullandı.
‘Bu ihaleyi kimse almadı’
Balaman, yetkili mercilerce çöken binanın yıkım kararının daha önce verildiğini belirterek, şu bilgileri verdi: “İlgili müteahhide gerekli yıkım kararı yapılmış. Ancak bu kişiler, kendileri yıkmadılar, ‘idare yıksın’ diye cevap vermiş. İhaleye çıktı ancak herhangi bir müteahhit bunun yıkımını üstlenmedi, kendi etik kurallarına aykırı olduğu için. Neden? Bir arkadaşlarının ekmeğine neden olmak istemedikleri gibi çarpık bir etik anlayışla bu ihaleyi kimse almadı. Sonuçta olay, bu üzücü noktalara kadar geldi.” AA