‘Crowe ve ekibi hiç fena değildi’

Cine5’te yayınlanan ‘Ali Hakan’la Beyazperde’de programına önceki gün oyuncu ve yönetmen Yılmaz Erdoğan konuk oldu. Erdoğan, yönetmenliğini ‘Gladyatör’ filmiyle Oscar kazanan Avustralyalı Russell Crowe’un yaptığı ve filmde Cem Yılmaz’la rol aldıkları ‘The Water Diviner - Son Umut’ filmini ve filmin set arkasını anlattı.

‘Unutulmaz bir serüven’
Çalıştıkları ekip için “Unutulmaz bir serüven, her yönü özel ve bir daha yaşanması çok mümkün olmayan bir şeydi” diyen Erdoğan, Crowe’un ilk yönetmenlik deneyimini nasıl bulduğu sorusuna, “Fena değildi kerata. İlk film duygusuyla çalışmadık. Görüntü yönetmeni ‘Yüzüklerin Efendisi’ni çeken kişi, Oscarları var. Çok deneyimli büyük isimlerdi. Bir de dersine çok iyi çalışan bir ekip” şeklinde esprili bir cevap verdi. Erdoğan ayrıca Crowe’un kendisine ve Cem Yılmaz’a müthiş bir saygı çerçevesinde davrandığını belirtti.

‘Türkiye’nin kuzen ülkesi’
Erdoğan, “Bir daha unutulabilir bir serüven değil. Her yönü özel olan ve bir daha yaşanması çok mümkün olmayan bir şeydi. Dünyada bir ülkenin kuzeni varsa Avustralyalılar bizim kuzenimiz. İnsanların önce düşman sonra dost olmaları çok sıra dışı. Bütün ekip Anzak kıyafeti giymiş. Cem Yılmaz da henüz gelmemişti sete bir tek ben vardım. Kalpağımı takmışım, tuhaftı. İlk kez Anzakları işgalci Türkleri de yurtlarını savunan bir millet olarak gösteren bir film” diye konuştu.
Erdoğan ayrıca Amerika’da bazı ajanslarla anlaşma yapabilmek için randevular aldığını ve gideceğini belirtti.