Cadde 'Eğitim ve sağlık toplumun yapı taşı'

'Eğitim ve sağlık toplumun yapı taşı'

18.04.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Başarım Sensin Derneği’nin Yönetim Kurulu’nda yer alan Özlem Mutlu Çetin, “Üniversite sayımızı yükseltmek amacındayız” diyerek eğitimin önemine dikkat çekti

Eğitim ve sağlık toplumun yapı taşı

Cemiyet hayatının sevilen isimlerinden Özlem Mutlu Çetin, mesleğindeki başarısının
yanı sıra sosyal sorumluluk projelerine verdiği destekle de dikkat çekiyor. Çetin’le yaşamı üzerine keyifli bir sohbet yaptık.

- Özlem Hanım bugüne kadar izlediğiniz kariyer planlamanız nasıl geçti?
Beş yaşında ilkokula, 16 yaşında tıp fakültesine başladım. Aile hekimiyim. Medikal estetik, anti - aging, gestalt psikolojisi ve hastane yönetimi de okudum. Bahçesehir Üniversitesi’nde MBA eğitimi aldım ve UCLA Santa Monica Hospital’a fellow olarak göreve gittim. 1999’da ise Mutlu Tıp Merkezi’nde mesul müdür olarak göreve başladım, o zaman 24 yaşındaydım. Şimdilerde Çözümler Sağlık A.Ş, Çözümler Akademi ve Açık Emar Ataşehir Görüntüleme Merkezi Yönetim Kurulu Başkanlığı yapıyorum. Ayrıca, Bahçelievler Aile Hastanesi işletmeciliğinin yanında, Avrupa Meslek Yüksek Okulu’nun Mütevelli Heyet Üyesi ve GYİAD’ın (Genç Yönetici İş Adamları Derneği) haysiyet divan üyesiyim.
Hukuk eğitimine de başladım. İş hayatının yoğunluğunda hukuk bilgisinin önemini fark edip okumaya karar verdim.

- Bir doktor olarak ülkemizdeki sağlık sistemi hakkında düşünceleriniz neler?
Son 10 - 15 yıl içinde devlet ve özel sektör, yatırımlarıyla modern sağlık alanlarını sayısal olarak artırdı. Teknolojik anlamda ciddi iyileştirmeler sağlandı. Teknolojik altyapı ve yatırım açısından Orta Doğu’nun Houston’ı gibi olduğumuzu söyleyebilirim.
Eksikliklerimiz insan kaynakları süreçlerinde belirginleşiyor. Hasta odaklı bir hizmet için donanımlı, iyi yetişmiş personel kadrosu bir zaruriyet. Oysa bu yetkinlikte personel bulmak güç olabiliyor.

- Sosyal sorumluluk projelerinde hangi alana ağırlık veriyorsunuz?
Eğitimle ilgili projeler benim için çok önemli.
Çünkü; eğitim ve sağlık, toplumların gelişiminin temel yapı taşıdır. Sağlıklı ve eğitimli toplumlar ileriye adım atabilir.

- Başarım Sensin Derneği’nde de örnek işlere imza atılıyor. Biraz dernekten bahseder misiniz?
Başarım Sensin Derneği başarılı fakat maddi eşitsizlik içinde olan, seçtiğimiz pilot
üniversitelerde okuyan bursiyerlerimize maddi destek
amaçlı kuruldu.
Boğaziçi, Galatasaray ve İstanbul Teknik Üniversitesi gibi okullarda bursiyer öğrencilerimiz var. Her yaz Muğla’daki Stratonikeia Antik Kenti’nin kazısında çalışan öğrencilere, üç ay boyunca yemek bursu veriyoruz. Bir de Soma faciasında babalarını yitiren üniversite öğrencilerinin burslarını veriyoruz. Planlarımız arasında Candan Erçetin ve Adil Işık markasıyla projelerimiz var. Bu aktivitelerle ve bağışlarla öğrenci ve üniversite sayımızı yükseltmek amacındayız.

- İki erkek çocuk annesi olarak bize anneliğinizi tarif eder misiniz?
Oğullarımdan biri 15, diğeriyse 7 yaşında. Hem ciddi bir çalışma temposunu, hem de aile hayatını eşit seviyede yürütmek zor olabiliyor.
Eşimin ev hayatımızdaki sorumlulukları paylaşması, dengeleri korumamı sağlıyor. Çocuklarımla her akşam aynı masada yemek yiyebilmek ve hafta sonu kahvaltılarımız bir ritüel. Ben daha çok sevgi ve dengeyi oluşturuyorum. Eşim ise otoriteyi temsil ediyor.

- Kişiliğinizi nasıl tanımlarsınız?
Yüksek bir sorumluluk anlayışım var. Bir yola girdiysem sonuçlandırmadan bırakamıyorum. Sürekli üreten ve hiç durmayan bir beynim var ve onu doğru beslemeye çalışıyorum.

‘Alfa frekansıyla güne başlıyorum’

- Yoga ve meditasyon gibi tekniklerle ilgileniyor musunuz?

Yatmadan önce kendimle baş başa yaptığım meditasyonla yoğunluk ve stresi atarım. Sufi nefes egzersizi yaparak alfa frekansıyla güne başlar ve alfa kalmaya çalışırım.

- Hayatınızda dönüm noktası var mı?
Hayatımın dönüm noktaları çocuklarımın dünyaya gelmesi, kendi şirketimi kurup 15 yıl boyunca çalıştığım yönetim kurulu üyeliğimden ayrılmam ve sanırım 40 yaşını aşmak oldu. Değerli klinik psikolog hocam Hanna Nita Scherler’a kafamda oturtamadığım konularda hep soru sorardım. O da bana “Ne kadar okursan oku 40 yaşını geçtiğinde anlayacaksın bazı şeyleri” derdi. O kadar doğruymuş ki, bir anda benim için her şey daha farklı oldu.

‘Eşim motivasyon kaynağım’

- Eşiniz de sizin gibi doktor. Birlikteliğinizde uyumu ve mutluluğu korumak adına nasıl bir yaşam sürüyorsunuz?
Eşim; Beyin, Omurilik ve Sinir Cerrahı olarak çok zor ve yoğun zamanlar geçirse de, empati yaparak benimle aynı dili konuşabiliyor. Terazinin dengesini tutturmakta zorlandığımda, eksik bıraktığım yanı benim için tamamlıyor. İş hayatımda beni ileriye taşıyan en büyük destekçim, başarılarımın kemikleşmiş bir parçası ve motivasyon kaynağım olduğu için kendimi çok şanslı hissediyorum.

- Yaşam felsefenizi nasıl özetlersiniz?
Hiçbir zaman bir son olduğuna inanmıyorum. Hayatın bir döngü olarak cereyan ettiğini ve bitmemiş tüm meselelerin davranışlarımıza, seçimlerimize yön verdiğini düşünüyorum. Bu nedenle aynı döngülere düşmemek adına, yaşama dair farkındalığımızı artırmamız gerektiği konusunu gündemimde tutuyorum.

Eğitim ve sağlık toplumun yapı taşı