‘Hakkı Baba’yı uğurladık

Babıali camiasının “Hakkı Baba”sı Hakkı Öztınaz (97), dün Zincirlikuyu Camii’nde düzenlenen törenle son yolculuğuna uğurlandı.

Uzun yıllar Türk basınına hizmet eden matbaa ustası Hakkı Öztınaz, önceki gün böbrek yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetti. Bâbıâli camiasına 1932 yılında giren Öztınaz, “Tan Matbaası Baskını”na tanıklık edip uzun yıllar Abdi İpekçi ile birlikte çalıştı. Milliyet’e Almanya’dan ofset baskı makinesi getiren Hakkı Öztınaz, nam-ı diğer “Hakkı Baba” için dün Zincirlikuyu Camii’nde cenaze töreni düzenlendi.

‘Basının tarihiydi’

Cenaze törenine Öztınaz’ın çocukları, yakınları, arkadaşları ve meslektaşlarının yanı sıra Milliyet gazetesi yazarı Tunca Bengin de katıldı. Cenazede taziyeleri kabul eden oğlu Mustafa Öztınaz, “Babam Türk basınının tarihiydi. Bizim için çok acı bir kayıp” derken kızları Vildan, Güldan ve Müzgan bir an olsun babalarının tabutunun başından ayrılmadı. Öztınaz’ın cenazesi, ikindi vakti kılınan cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi.

‘Ustalarını yetiştirdi’

Milliyet’te uzun yıllar Hakkı Öztınaz ile birlikte çalışan Mustafa Eröz, Hakkı Öztınaz için şunları söyledi:

“Kişilikli, çalışkan, ideal birisiydi. Çok fazla baskı ustasının yetişmesinde emeği vardır. Benim 30 sene birlikte ağlayıp birlikte güldüğüm kadim bir arkadaşımdı. Abdi Bey, ben ve Hakkı hep birlikteydik. Birlikte çok zaman geçirdik.”
Yakın arkadaşı Muarrem Akkaya ise Öztınaz’ı şöyle anlattı:

“Hakkı herkes tarafından çok sevilen birisiydi. İşini her zaman en iyi şekilde yapardı. O tanıştığım en düzgün ve haysiyetli kişilerden biriydi” diye konuştu.

‘Bir delilik yaptık Abdi Bey’le beraber’

Abdi İpekçi ile 1951’de İstanbul Ekspres gazetesinde tanışan Öztınaz, Milliyet’e verdiği bir röportajda, “O gitti, ben kaldım. Sonra beni de istediler, oraya transfer oldum. Milliyet, Nuruosmaniye’de bina yapıp yeni makine getiriyordu” diyerek, aAbdi İpekçi’yle arkadaşlığını şöyle anlatmıştı: “Beni Almanya’ya gönderdiler. Milliyet’in ilk makinesini oradan ısmarladım. Böylece Abdi Bey’le tekrar buluştuk. Yeni makineler aldık, ofsete döndük. İlk ay fotoğrafını Abdi Bey zamanında rotatifte bastık. Bir delilik yaptık Abdi Bey’le beraber. Ofsete geçmediğimiz zaman kurşun kalıplarla basardık. Abdi Bey bizle beraber klişelerin altına kağıt keserdi, bize yardım ederdi. Babıali’de o dönem bağlılık vardı, neşe vardı. Çok erken kaybettik. Çok iyi bir yazı işleri müdürüydü. Daha öyle biri gelmez. Kimin aklına gelirdi öldürüleceği. Canavarlık...”

Tan baskınına tanıklık ettİ

Bâbıâli camiasına 1932 yılında giren Öztınaz, “Tan Matbaası Baskını”na tanıklık edip uzun yıllar Abdi İpekçi ile birlikte çalıştı.