Gündem ‘Kale’ savunmasını yıkan cinayet davası

‘Kale’ savunmasını yıkan cinayet davası

19.12.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Garajına giren Türk genci Diren Dede’yi silahla öldüren Markus Kaarma, eyalet yasasında olan ‘kale doktrinine’ göre savunma yapsa da cinayeti önceden planladığı ortaya çıkınca mahkûm oldu

‘Kale’ savunmasını   yıkan cinayet davası

Almanya’dan değişim öğrencisi olarak gittiği ABD’de izinsiz girdiği bir evin garajında tüfekle vurularak öldürülen Türk kökenli Almanya vatandaşı Diren Dede’nin (17) davası sonuçlandı. Montana eyaletinin Missoula kentinde 27 Nisan’da gerçekleşen olayda, lise öğrencisi Dede’yi öldüren ev sahibi Markus Kaarma (30) kasten insan öldürmekten suçlu bulundu. Dede’nin davası, ABD’nin kendi yasaları açısından da büyük önem taşıyor. Kaarma savunmasını yaparken, Montana eyaleti yasalarında mevcut olan “kale doktrini”ni kullanmıştı. Kale doktrinine göre ev sahipleri, kolluk kuvvetlerine başvurmaları gerekmeksizin, kendi mülklerinde tehlike yaratan saldırganlara karşı ölümcül silah kullanabiliyorlar. Ancak, dava sırasında çıkan kanıtlar, kale doktrininin sınırlarını tartışmaya açarak Kaarma’nın suçlu bulunmasını sağladı.

‘Öldüreceğim’
27 Nisan günü, kendisi gibi değişim öğrencisi olan bir arkadaşı ile evlerine dönen Dede, kapısının açık olduğunu fark ettiği garaja girmiş, Kaarma ise dört kez ateş ederek genci öldürmüştü. Kaarma, cinayetin gerçekleştiği haftalarda birçok kez evine hırsız girdiğini, evde kalan kız arkadaşı ve bebeklerinin güvenliğini tehlike altında gördüğünü iddia etmişti. Mahkemede ifadesinde başvurulan Kaarma’nın kızarkadaşı Janelle Pflager, evlerine birkaç kez hırsız girdiğini ve kendini hırsızlardan korumak için o dönemde geceleri kaskla uyuduğunu öne sürmüştü.
Ancak, savcılığın araştırmaları ve tanıkların ifadeleri, Kaarma’nın kendini korumaktan ziyade, kasıtlı şekilde cinayet işlediğine işaret etti. Savcı Jennifer Clark, ev sahibinin olay gününden önce garajına bebek telsizi, kamera ve hareket sensörleri yerleştirdiği bilgisini verdi. Clark, Dede’nin vurulmadan önce Kaarma tarafından uyarılmadığını belirtmişti. Olay yerinde bulunan arkadaşı, Dede’nin “Hayır! Hayır! Hayır lütfen” diye bağırmasına rağmen Kaarma’nın tetiği çektiğini söylemişti.

‘Ölümüne biz sebep olduk’
Kaarma’nın cinayetten önce arkadaşları ile yaptığı telefon görüşmeleri de davanın seyrini değiştirdi. Telefon kayıtlarına göre, Kaarma bir arkadaşına evinde hırsızlık yapan gençlerden şikâyet ederek, “O hırsız çocuğu vurmak istiyorum” demişti. Kaarma’nın berberine de, “Üç gecedir birkaç çocuk öldürmek için bekliyorum. Şaka değil, haberlerde göreceksin” dediği ortaya çıkmıştı.
Bir önceki duruşmada, Dede’nin öldürüldüğü mahallede yaşayan Mykle Martin ve Tristan Staber adlı iki genç ifade vererek itirafta bulunmuştu. Martin, kendisi ve Staber’ın 27 Nisan’dan önceki hafta Kaarma’nın evine girdiğini, garajdan telefon, cüzdan, uyuşturucu ve alkol çaldığını itiraf etti. Olayın Dede ile ilgisi bulunmadığını belirten Martin, “Diren’den önce o eve giren bendim. Onun (Kaarma’nın) birini öldürmek için beklemesindeki sebep benim” demişti.

Baba:?Adalet çok yaşasın!
Dün yapılan son duruşmada jüri Kaarma’nın kasten insan öldürmekten suçlu olduğuna karar verdi. Diren’in annesi Gülçin Dede ve babası Celal Dede birbirine sarılırken, karar salonda alkışlarla karşılandı. Celal Dede, “Bu çok iyi. Adalet çok yaşasın“ derken Gülçin Dede, “Hiçbir karar oğlumuzu geri getiremeyeceğini biliyoruz. Fakat hem ölmesi hem de mahkemede suçlu bulunması bizi bir kez daha yaralardı” diye konuştu.
Kaarma’nın kaç yıl hapis cezası alacağı 11 Şubat 2015’te açıklanacak. Kasten insan öldürme suçuna 10 ila 100 yıl arasında hapis cezası veriliyor. Dede ailesi her duruşmaya katılırken, Diren’in Almanya’dan arkadaşları da onlara eşlik etmişti.

Haberin Devamı

Neden meşru müdafaa sayılmadı?

ABD’de yüzlerce yıllık bir geleneğe dayanan “kale doktrini”, “Benim evim kalemdir” deyiminden geliyor. Kendi evini saldırılara karşı koruma anlamına gelen bu meşru müdafaa şekli, Montana dahil ABD’nin 30 eyaletinin yasalarında mevcut. Diren Dede’nin davasında kasıt olduğunu gösteren kanıtların yanı sıra “silah kullanma sorumluluğu” da jürinin kararında etkili oldu. Kararı yorumlayan Montana Üniversitesi’nden hukuk profesörü Andrew King-Ries, “Eyalet yasası mülkünüzü korumak için ölümcül güç kullanmanıza izin verir, ancak sorumlu davranmanızı gerektirir. Burada jüri, ‘kendinizi savunmaya hakkınız var ama bu yapılan meşru değil’ diyor” şeklinde konuştu.

Almanya takip etti

Haberin Devamı

Kaarma’nın kale doktrini kapsamında suçsuz bulunması durumunda hiçbir ceza almayacak olması Almanya’yı harekete geçirmişti. Almanya hükümeti, dava sürecini yakından takip ederken San Francisco Konsolosu Julia Reinhardt’ı özel olarak görevlendirmişti. Reinhardt, olayı Alman yasaları kapsamında da takip edeceklerini belirterek, “Almanya’da silahsız gençler birinin bahçesine girdikleri için öldürülmezler” demişti. Geçtiğimiz hafta ise Hamburg savcılığı, olay hakkında kendi soruşturmasını başlattı.