Gündem 100 yıl öncesinden bugüne türküler

100 yıl öncesinden bugüne türküler

17.09.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Kardeş Türküler altı yıllık bir aradan sonra yeni albümleri ‘Yol’ ile dinleyicilerle buluşuyor. Topluluk üyeleri Fehmiye Çelik ve Feryal Öney’le albümü hazırlama sürecini konuştuk.

100 yıl öncesinden  bugüne türküler

Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu ya da halka mâl olmuş ismiyle Kardeş Türküler, altı yıllık aradan sonra yeni albümleri ‘Yol’u yayınladı. Kalan Müzik etiketiyle çıkan, 13 parçanın bulunduğu albüm, Türkçe, Kurmanci, Zazaca (Kırmanckî), Ermenice, Çerkezce, Arapça ile topluluk tarihinde ilk kez seslendirilen Boşnakça ve Karadeniz Rumlarının dili Pontusçayla bu coğrafyanın müzikal haritasını çıkarıyor, duygularını uç noktada yaşayan toprakların acısına ve neşesine dinleyeni ortak ediyor ve her Kardeş Türküler albümü gibi unutulmaya yüz tutanı hatırlatıyor, keşfettiriyor. Albüm vesilesiyle topluluk üyeleri Fehmiye Çelik ve Feryal Öney ile bir araya geldik.

Haberin Devamı

- Albümdeki şarkıların bazıları konserlerinize gelen seyircilerin tanıdığı şarkılar, ‘Kayseri Ğogum’, ‘Hanane’, ‘Ala Del’una / Evlerinde Lambaları Yanıyor’ gibi…

Feryal Ö.: Şarkıları önce sahnede seslendirmek, seyirciyle buluşturmak güzel oluyor. Dört sene söylemişsin şarkıyı, nasıl bir şey çıktı, hikâyeyi anlatabildik mi, bunları test etme şansın oluyor. Stüdyo olanaklarıyla da hikâyeyi daha da zenginleştirebiliyorsun. Mesela albüm düzenlemesinde ‘Kayseri Ğogum’un başına tren garı atmosferi kondurduk. Çerkes kadınlar gelip tren garında oğullarını, eşlerini uğurlayan, birbirleriyle dertleşen, gidenlerin ardından dua eden kadınları canlandırdılar. Sonunda da treni bir bilinmeze gönderdik; nereye gidiyor, geri gelecek mi, sonunu dinleyicilerin hayal gücüne bırakarak.

Haberin Devamı

- Albümde Çerkezcenin dahil olduğu sekiz dilde şarkı seslendiriyorsunuz. Konuşmadığınız dillerde şarkı söylerken nasıl bir yol izliyorsunuz?

Fehmiye Ç.: O dilleri ana dili olarak konuşan arkadaşlarımızdan yardım alıyoruz. Yıllardır onlarla hep temas halindeyiz, bize çoğu zaman fedakârca yardımcı oluyorlar. Kelime kelime telâffuzlarını çalışıyoruz, hikâyesini öğrenmeye çalışıyoruz. Şarkıları epeydir sahnede seslendiriyor olmamızın verdiği avantajla hikâyelerini, söylendiği bölgeleri, o şarkılara dair pek çok şeyi de öğrenme fırsatımız da oldu.

- Pontusça/Romeika dilindeki ilk şarkınız ‘Aitents Eparepetanen’e yer verme düşüncesi nasıl oluştu?

Feryal Ö.: Son 10-15 yıldır birçok Karadenizli müzisyen arkadaşımız çıktı ortaya ve “Ben anadilimde şarkı söylemek istiyorum” dedi. Özellikle Doğu Karadeniz müziği ve farklı dilleri, onlar sayesinde bilinir, dinlenir oldu. Lazca, Hemşince, Gürcüce, vb. Az sayıda da olsa, bizim repertuarda da yer aldı bu şarkıların bazıları. Bu albümde Karadeniz’den bir şarkı söylemeye karar verirken, bu toprakların kadim halklarından Pontus Rumlarının bir şarkısını seslendirsek bu sefer, dedik.

- Seslendirdiğiniz şarkıların sözleri çoğu zaman doğrudan politik olmasa da müziğinize ve size dair algının yoğun

100 yıl öncesinden  bugüne türküler
olarak politik olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Haberin Devamı

Fehmiye Ç.: Kardeş Türküler için repertuvar oluştururken, şarkı seçiminde pek çok şey devreye giriyor. Mesela çoğulcu bir perspektif, her şeyin başında geliyor. Toplumda o esnada hakim sosyo-politik iklim de tabii ki bizi etkiliyor. Bazı değerler yükselişe geçiyor, bazı değerler de alaşağı ediliyor. Yükselişteki değerlere dair şarkılar da söyleyebilirsiniz ama biz, her zaman o alaşağı edilen, hakkı yenen, problem sayılan değerlere yaklaşıyoruz, onun sesi olmak istiyoruz. İnanç, cinsiyet, diller, kimlikler... Bağlamı ne olursa olsun, o dışlanan unsurun hikâyesini dillendirdiğiniz zaman, gündelik hayatın doğallığı içinde akan sıradan bir hikâye olsa da öyle politik bir yere oturuyorsunuz ki...

- Kardeş Türküler’in bu gündeme getirme tavrıyla bir tür hafıza tazeleme görevi üstlendiğini söyleyebilir miyiz?

Feryal Ö.: Asıl söylemek istediğimiz şey şu: Yakın ve uzak geçmişte yaşananlar tekrar yaşanabilir.

Haberin Devamı

‘Derleme dönemine başvurmuyoruz’

- Şarkıları ortaya çıkarma sürecinde kaynağınız kimler?


Feryal Ö.: Kaynak olarak o bölgede en geleneksele yakın söylenen, mümkün olan en eski kayıtları tercih ediyoruz. Şarkıların türkülerin notaya geçirilme dönemi şaibeli, bayağı bir kayba sebep olmuş, asimilasyona hizmet etmiş bir dönem. Komalar kaybolmuş, diller değiştirilmiş, vs. O yüzden o ‘derlemeler’ dönemi kaynaklarına başvurmayı pek sevmiyoruz. Kaynak bizim için ana dili konuşan insanlar, onların arşivleri, kitapları, hikâyeleri.

Yazarlar