17. Uluslararası Beytülmakdis Akademik Sempozyumu

İSTANBUL (AA) - Vakıflar Genel Müdürlüğü vakıf uzmanı Dr. Şerife Eroğlu Memiş, vakıf şehir olan Kudüs'ün görsel hafızasını ve İslami kimliğini oluşturan vakıf mülklerinin yok edilmeye çalışıldığını belirterek, ''Günümüzde bu vakıf ve mülklerin tamir ve bakımına İsrail yönetimi izin vermiyor.'' dedi.

Beytülmakdis Çalışmaları (İsra) Vakfı tarafından düzenlenen ''Beytülmakdis'te Batı Sömürgeciliği: Tampon Devlet'' konulu 17. Uluslararası Beytülmakdis Akademik Sempozyumu'na katılan Memiş, ''Osmanlı'dan İngiliz Yönetimine Kudüs'te Vakıf Mülklerinin Tamir ve İhyası Meselesi: Meğaribe Mahallesi Vakıfları Örneği'' konulu sunum yaptı.

Memiş, İslam toplumlarında en önde gelen kurumlar arasında yer alan vakıfların, Kudüs'te de hayri, sosyal, beledi ve dini pek çok hizmeti yerine getirdiğini anlattı.

Dr. Memiş, Osmanlı'da vakıf mülklerin devamlılığının sağlanması noktasında, varsa vakıf bütçesinden yoksa Osmanlı merkezi yönetimince hazineden vakıf mülklerinin tamirinin ve bakımının sağlandığını aktardı.

Kudüs'ün bir vakıf şehir olduğunu dile getiren Memiş, "Kentin görsel hafızasını ve İslami kimliğini oluşturan Kudüs'teki vakıf mülkler yok edilmeye çalışılıyor. Günümüzde bu vakıf ve mülklerin tamir ve bakımına İsrail yönetimi izin vermiyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü ve TİKA olarak çok sayıda talepte bulunulmasına rağmen hiçbir şekilde müsaade edilmemektedir.

Bu vakıfların akıbetinin Meğaribe Mahallesi gibi ya da oradaki hayri vakıflar gibi olmaması adına UNESCO'ya ve çeşitli uluslararası kurumlara başvurmak gerekiyor. Gerek yapı olarak, gerekse bunların muhafaza edildiği arşivler çok önemli hafızalardır. Bu Meğaribe Mahallesi'nin bir örnek, bir ders olması noktasında geleceği, Kudüs vakıflarının hem yapı olarak korunması hem de arşivlerde bulunan hafızalarının korunması adına tamir ve termimleri çok büyük önem arz etmektedir.'' ifadelerini kullandı.

Emir Abdelkader Üniversitesi'nden Asma Dallah, ''Osmanlı döneminde Beytülmakdis'e yönelik Yahudi Oryantalist Yaklaşımlar'' başlıklı sunumunda, Beytülmakdis'in ilk fethedildiği günden beri önem arz eden bir yer olduğunu ve Hz. Peygamber'in 17 ay boyunca Medine'den Mescid'i Aksa'ya yönelerek namaz kıldığını söyledi.

Dallah, Yahudi oryantalizminin en iyi şekilde anlaşılmasının, Beytülmakdis'in özgürlüğü için önemli olduğunu vurguladı.

Oryantalizm ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Dallah, "Yahudi Oryantalistlerin en önem verdikleri konu Beytülmakdis'tir. Beytülmakdis'te hak sahibi oldukları konusunda tarafsız olduklarını söylüyorlar fakat o şekilde davranmıyorlar." ifadelerini kullandı.

Dallah, Yahudi oryantalistlerin Müslümanları fikirsel savaşın aracı olarak kullandıklarını söyleyerek, ''Yahudi oryantalistlerinin en önemli hedeflerinden biri de diğer Yahudileri Beytülmakdis'te Yahudi devleti kurulması konusunda ikna etmektir. Yine onların en önemli görevlerinden biri diğer İslam ülkelerinde fitne çıkarmaktır." diye konuştu.