Gündem 200 yıllık sebilleri dükkân yaptılar!

200 yıllık sebilleri dükkân yaptılar!

05.07.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Osmanlı döneminde hayır için yapılan tarihi sebiller günümüzde çay ocağı, büfe ya da çeşitli eşyaların satıldığı dükkânlar haline getirildi. Birçok sebil de bakımsızlık ve tahribattan dolayı tanınmaz halde

200 yıllık sebilleri dükkân yaptılar

İstanbul’da yüz yıllar önce insanların su ihtiyacını karşılayabilmeleri için yaptırılmış olan sebiller yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Osmanlı döneminden kalan tarihi sebiller günümüzde çay ocağı, büfe ve dini eşyaların satıldığı dükkânlar haline getirilmiş durumda. Birçok sebil de bakımsızlık ve tahribattan dolayı tanınmaz hale gelmiş durumda.
Tarihsel değerleri hiçe sayılan bu yapılar, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden kiralanarak yıllar içinde birer ticarethaneye dönüştürüldü. Hayır amacıyla yaptırılan bu sebillerin ticari amaçla kullanılmaları vatandaşları da rahatsız ediyor. Vatandaşlar “Her yer ticarethane oldu” diyerek tepki gösteriyor.

‘Fotokopi’ çekiyorlar
Koca Yusuf Paşa tarafından 1786 yılında Dolmabahçe’de yaptırılan Koca Yusuf Paşa Sebili, günümüzde çay ocağı olarak işletiliyor. İstanbul Boğazı’nın en güzel noktalarından birinde olan Koca Yusuf Paşa Sebili yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Yenileme sonucu sebilin içi de kullanıma açılmış.
Gülhane’de 1744-1745 tarihleri arasında Hacı Beşir Ağa külliyesinin bir eklentisi olarak inşa ettirilen Hacı Beşir Ağa Sebili, bugün küçük bir büfe olarak kullanılıyor. Sebilin duvarına ve kapısına yapıştırılan “Fotokopi çekilir” yazısı dikkat çekiyor. 270 yıllık tarihi sebilden haberdar olmayan esnaf, yapıyı şu anki büfeden ibaret sanıyor.
Sirkeci’de bulunan Muradiye Sebili, 1876 yılında Mirimiran Mehmet Paşa tarafından inşa ettirilmiş. Daha sonra sadece üç ay tahtta kalan V. Murat tarafından yenilenmesi üzerine bu adı almış. Tarihi sebilin duvarlarına yapıştırılan çıkartmalar eseri tanınmaz hale getiriyor. Muradiye Sebili’ni yıllık olarak Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden kiraladıklarını söyleyen işletme sahibi, 30 yıldır buranın işletmeciliğini yaptığını belirtiyor.
Kaptan-ı Derya İbrahim Paşa tarafından 1725 yılında yaptırılan Kaptan-ı Derya İbrahim Paşa Sebili, 10 yıllığına Hizmet Vakfı tarafından alınmış. Burada çalışan İngilizce öğretmeni Haktan Tursun, “Eskiden burası sebilmiş. Aşağıdaki kuyudan su çekiliyormuş. Daha önce burası büfe ve kırtasiye olarak da hizmet vermiş” diyor.

‘Sıkı kontrol edilmeli’
İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlknur Kolay, “Çağımızın gereği nedeniyle sebil yapıları işlevlerini kaybetmesine karşın kültür varlıkları olarak bu yapıların özenle korunması gerekir” dedi. Sebiller ve diğer kültür varlıklarının korunmasında sorumluluğu olan iki önemli faktör olduğunu vurgulayan Kolay, “Birincisi halkımızın bu yapılara yaklaşımı. Bu da halkın bu yapıları korunması gereken kültür varlığı olduğu bilincinde olmasını sağlamakla sağlanır. İkincisi ise bu yapıların sahibi olan kurumun sorumluluğudur. Vakıflar Genel Müdürlüğü, sebilin kullanımı için uygun belli işlevleri tanımlayıp yapıya kullanıcının yapabileceği ve yapamayacağı müdahalelerin belirlenip verilmesi ve kontrol edilmesi gerekmektedir” diye konuşuyor.