13.10.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:
MEHMET TEZ
Alicante şehrinin hemen açığında denizin üzeri tekne dolu. Boğaz’da çapariye çıkmış sanki mübarekler. Yüzlerce irili ufaklı yelkenli ve motor yatın içinde gençler, yaşlılar, çocuklar, teyzeler, amcalar...
Zengin, fakir bütün İspanyollar lüks ya da derme çatma teknelerinde aynı heyecanla yanyana dalgaların üzerinde bir aşağı bir yukarı, bir ileri bir geri gidip geliyor; en iyi manzarayı yakalamak için tatlı tatlı didişiyorlar.
Volvo Ocean Race 30 saniye sonra başlayacak ve denizin ortasında bir ‘yürü arkadaşım bekleme yapma’ muhabbettidir gidiyor. Sonunda sahil güvenlik araya girip ‘start çizgisini açalım beyler haydi tornistan’ diye uyarıyor. Bize bayağı benziyor bu adamlar.
Güzelliği tarifsiz
Yarış tekneleri çizginin gerisinde sinirli sinirli sağa sola volta atıyor. Saat tam 14:00’te start veriliyor, kaslar geriliyor, nasırlı ellerin mengene gibi yapıştığı vinçler fıldır fıldır dönüyor, yelkenler rüzgârla doluyor, tekneler ok gibi ileri atılıp suyu bıçak gibi yarmaya başlıyor. Düdükler, kornalar, sirenler... Manzaranın güzelliği tarifsiz.
Eşinin ismi şapkasında
Takımın kaptanı ve bir numaralı yelkencisi (skipper) Charlie Enright 30 yaşında. Daha önce açık deniz tecrübesi var ancak bu tip bir yarışa ilk kez katılıyor. Limandan ayrılmadan bir saat önce ekipler yakınlarıyla vedalaşırken ayak üstü konuşma fırsatı buldum Enright ile.
“Moraliniz nasıl?” dedim. “Gayet iyiyim” dedi. “Uzun zamandır bugüne hazırlandık, hepimiz artık denize açılacağımız anı bekliyoruz.” Seremoniler bitsin de işimize bakalım der gibiydi.
‘Ekibime güveniyorum’
“Yarıştan beklentiniz nedir? Nasıl bir hedef koydunuz?” diye merak ettim. “Hiçbirimiz daha önce bu tip bir tecrübe yaşamadık. Elimizden gelenin en iyisini yapmak istiyoruz. Önceliğimiz yarışı bitirmek. Ve bunu yaparken en iyi performansı göstermek. Ben ekibime güveniyorum” dedi.
“Açık denizde en çok neyi özlüyorsunuz?” diye sordum. “Karımı” diye yanıtladı.
“Nasıl başa çıkıyorsun?” diye sordum. Şapkasını çıkardı, içini gösterdi, “ismini buraya yazdım arada çıkarıp bakıyorum, sonra tekrar takıyorum” dedi.
‘Sağa çek dinlenelim’ olmuyor
Düşündüm. Yarım saat sonra bu adam ekibiyle 9 aylığına denize açılacak. İlk etap Alicante’den Cape Town’a 6500 deniz mili ve kara görmeden tahminen 22-25 gün denizde olacaklar. Allah aşkına haritayı alın önünüze açın bir bakın.
Mesela biz şu an ayaküstü konuşuyoruz kendisiyle, birkaç saate akşam olacak eve otele gideceğiz. Yemek yiyecek, muhabbet edecek, televizyon seyredip internette dolanıp kitap falan okuyup sonra sıcak yatağımıza yatacağız. Ama bu denizciler seyirciler gittiğinde de denizde olacaklar. Dalgaların arasında karanlıkta rüzgârla boğuşacaklar. Biz uyanıp kahvaltı edecek, gazete okuyup Twitter’da sağa sola çemkireceğiz, ne bileyim Facebook’ta bir iki kedi resmi ‘like’ edeceğiz, çayımızı söyleyecek günlük muhabbetlere dalacağız ve onlar hâlâ denizde yelken yapıyor olacak. Sağa çek de biraz dinlenelim olmuyor denizde.
O yüzden çok tutmadım Enright’ı, ailesiyle öpüşüp koklaşmaya gitti kendisi.
Neticede şu anda siz bu satırları okurken dalgaların üzerinde okyanusa koşan bir yelkenli var. Türünün en iyi altı teknesiyle yarışıyor, bütün dünya onları izliyor.
Her maçta sıfır puan çeken milli takıma verdiğiniz desteğin birazını, bandırasında ay yıldızlı bayrağı taşıyan bu yelkenliden esirgemezsiniz diye düşünüyorum.
Yarışı, teknelerin pozisyonlarını, hızlarını ve rüzgâr durumunu anbean takip etmek için adres: volvooceanrace.com
Onları 1.5 milyar insan izleyecek
40 yıllık geçmişi olan, 2004’ten bu yana Volvo Ocean Race adıyla düzenlenen bu saygın etkinlikte bu yıl ilk kez bir Türk takım yarışıyor: Team Alvimedica. Muhtemelen çoğunuz bu Türk şirketin adını daha önce duymadınız. Kalp ve damar alanında cihazlar ve teknolojiler üreten 7 yaşında genç bir şirket. İsimlerini iş yaptıkları dünyaya duyurmak istiyorlar. Bunun için Dünya Futbol Şampiyonası ve Olimpiyatlar’ın ardından, dünya çapında bir buçuk milyar insanın takip ettiği en fazla izlenen üçüncü spor etkinliğinden daha iyisi olabilir mi? Olamaz.
Alvimedica genel müdürü Cem Bozkurt bu yarışa, tekneye ve takıma 20 milyon dolar yatırdıklarını anlattı. “Bu paraya Messi’nin formasında bir logo olabilirdik ya da bu organizasyonda 9 ay boyunca yarışacak ilk Türk takımını kurabilirdik. İkinciyi seçtik” diye anlattı yola çıkışlarını. Muhtemelen bundan sonra herkes hem Türkiye’yi hem de Alvimedica’yı tanıyacak. Daha şimdiden gelen medya raporları yatırımlarının karşılığını misliyle aldıklarını söylüyor. Elbette devamı da olacak.
‘Young guns’ diyorlar
Alvimedica yelken ekibi Amerikalı denizcilerden oluşuyor. Bu takıma girmek için 5 Türk denizci seçmelere katıldı ancak kimi okyanus aşmak için yeterli tecrübeye sahip değildi, kimi de yaşlı bulundu. Alvimedica takımının yaş ortalaması 31. Bu yarıştaki en genç takım ünvanına sahipler. Yorumcular onlara ‘young guns’ diyor. Start öncesi liman içinde yapılan ısınma yarışında birinci oldular ve herkesin dikkatini çektiler.
9 ay içinde 35 bin mil
Bu tekneler yelken aleminin en gelişmiş donanımlarına ve tasarımına sahip. Açık denizde hız yapmak için tasarlanmışlar. Rüzgârla aynı hızda, hatta akıntıya binerlerse daha hızlı yol alabiliyorlar. Dünyanın en iyi, en seçkin denizcilerinden oluşan 9’ar kişilik 7 takım (Mapfre, Abu Dhabi Ocean Racing, Team Vestas Wind, Team SCA, Dongfeng Race Team, Team Brunnel, Team Alvimedica) bu teknelerde 9 ay boyunca yaklaşık 35 bin mil yol yapacak. Dünyanın çevresini dolaştıktan sonra İsveç’te, Göteborg’taki finişte buluşacaklar. Boşuna yelkenciliğin Everest’i denmiyor bu yarışa.