İstanbul Vakıflara Ait Binayı Kiraya Verdi, Onlarca Esnaf Mağdur Oldu

Vakıflara Ait Binayı Kiraya Verdi, Onlarca Esnaf Mağdur Oldu

03.04.2018 - 15:29 | Son Güncellenme:

.

Vakıflara Ait Binayı Kiraya Verdi, Onlarca Esnaf Mağdur Oldu

İstanbul’da Canyurt B. isimli şahıs, bir dönem asayiş şube ve adliye olarak da kullanılan binayı Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden "otel yapacağım" diye kiralayarak restore etti. Ancak binayı usulsüz şekilde parça parça başkalarına kiralayan Canyurt B., iddiaya göre 1 milyon TL kira parası aldı. Vakıflar Genel Müdürlüğü sözleşmeye uygun hareket etmediği gerekçesiyle Canyurt B.’nin kira kontratını feshedince, esnaf da mağdur oldu. Binlerce lira kira parası verdiklerini belirten esnaflar, Canyurt B.’den şikayetçi oldu.
Sirkeci’de bulunan ve Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait olduğu öğrenilen binayı kiraya veren şahıs, esnafı mağdur etti. İddialara göre Vakıflar Genel Müdürlüğünden binayı ‘otel yapacağım’ diyerek kiralayan Canyurt B., gerektiği gibi restorasyon yapmadan binadaki dükkanları kiralamaya başladı. Bazı esnaflar da emlakçılar aracılığı ile Canyurt B’den kiraladıkları dükkanlara taşındı. Canyurt B.’nin devlet büyükleri ile olan fotoğraflarına ve önlerine konulan evrak ile kira sözleşmelerine itimat eden esnaflar, binlerce lira vererek dükkanları kiraladı. Bazı esnaflar kiralamanın yanı sıra tarihi binanın bölmelerinde restorasyon dahi yaptı.
Canyurt B.’nin sözleşmeye aykırı harekete ettiği gören Vakıflar Genel Müdürlüğü ise harekete geçti. Canyurt B. ’nin şirketinin Kültür Varlıkları Koruma Kurulundan gerekli izinleri almadığı ve uygun tadilatı yapmadığı gerekçesiyle kira sözleşmesi feshedildi. Vakflar Bölge Müdürlüğü’nün Fatih Kaymakamlığı’na yaptığı başvuru ile iş hanının boşaltılması sağlandı. Canyurt B. ise mahkemeye başvurarak yürütmeyi durdurma kararı aldı. Ancak iş hanında yer kiralayan esnaflar ise mağdur oldu. Önce belediyede, ardından da Vakıflar Genel Müdürlüğünde yetkililerle görüşen esnaflar, şahsın binayı kiraya vermeye yetkisi olmadığını öğrendiler. Dolandırıldıklarını iddia eden esnaflar, ulaşmaya çalıştıysalar da bir daha Canyurt B. ile görüşemedi.
Kafe açmak için Canyurt B’ye 90 bin lira kira parası verdiğini belirten Yılmaz Korkmaz, “Emlakçı aracılığı ile normal bir işletme kurma amacıyla kiraladık. Şahıs bize bütün restorasyon iznini aldığını, yapı işinin izninin kendisinde olduğunu, hak sahibinin kendisi olduğunu söyledi. Sonra ben iki kira ve iki depozito olmak üzere 90 bin lira para verdik. Binada da bize verdiği sözleşmeye istinaden tadilat yaptık. Yaklaşık 360 bin lira para harcadık. Şahıs bize devlet büyükleri ile arasının iyi olduğunu söyledi. Odasına girdiğimizde Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız ve Genel kurmay başkanımız ile çekilmiş fotoğrafları vardı. Sayın cumhurbaşkanımız ile birlikte yargılandığını söyledi. Saflığımızla iyi niyetimizle inandık. İşletmenin ruhsatı için başvurduğumuzda buraya ruhsat verilemediğini ve elimizdeki kira sözleşmesinin geçerli olmadığını anladık. Ardından zabıta gelip binayı mühürledi. Bunun üzerine araştırdık ve binanın vakıflara ait olduğunu öğrendik. Vakıflar müdürlüğüne gittiğimizde yetkililer bize, ‘Biz o insanı defalarca uyardık. Binayı kiraya verme yetkisinin olmadığını söyledik’ dediler. Bunun yanı sıra vakıfların şahsın hakkında dava açtığını öğrendik. Bina önceden de mühürlüymüş ama şahıs mührü kendisi kırarak bilinçli bir şekilde bizi burada mağdur etti” dedi.
Mağdur edilen bir başka esnaf Mehmet Oğuz Küpeli ise, “Biz buraya bir emlakçı aracılığı ile geldik. Burada uzun bir zamandır tadilat çalışması vardı. Adamın elinde kira sözleşmeleri gibi birçok belge vardı. Biz bunlara inandık. Şahısla kontrat yaptık. Ama sonradan bunun geçerli olmadığını öğrendik. Biz belediyeden ruhsat alamayınca vakıflara ulaştık. Onlar bize binanın kiralık olmadığını, binanın mühürlü olduğunu, burada mal sahibi gibi görünen ve kiracılık yapanların işgalci gibi gördüklerini söylediler. Biz dolandırıldığımızı o zaman anladık. Benim buradaki zararım 200 bin lira civarındadır” şeklinde konuştu.
Canyurt B’nin yanınsa işçi olarak çalıştığını ve şahsın kendisine kredi çektirdiğini belirten Seyfettin Canbuldu ise, “Nisan ayında yaklaşık 15 yabancı işçi çalışıyordu. Hepsi sigortasız ve kaçak işçiydi. Onların paralarını veremiyordu. Bana öyle bir kişilik profili çizdi ki İstanbul’da ben böyle patron bir daha bulamam diye düşündüm. Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız ve birçok devlet büyüğümüz ile fotoğrafı vardı. Kendisine güvendim. Nisan ayında ona 7 bin 800 lira kredi çektim. 6 aylık taksitler şeklinde ödeyeceğini söyledi ama hiçbirini ödemedi. Ayrıca bana aylarca maaş vermedi. Kendisi için 5 bankadan kredi çektim. Şuan benim ondan 20 bin maaş 30 binde kredi parası alacağım var. Bankadan gelen mesajları eşim görünce beni bırakıp babasının evine gitti. Sonra döndü çocukları da aldı. Okul kayıtlarını da aldırdı. Geçen yılın aralık ayında da mahkemeye vererek boşanma davası açtı. Bu durum benim psikolojimi bozdu. Bu adam benim yuvamı dağıttı” diye konuştu.