A. Can Nizamoğlu

A. Can Nizamoğlu

can.nizamoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Aslında maçın özeti için kaleci Volkan’ın maçtan sonra söylediği bir cümle yeterli “maçta hiç yere yatmadım”.

Bu derbinin psikolojik tarafı taktik ve teknikten daha önemliydi. Galatasaraylı oyuncular bırakın bu maç için ekstra motive olmayı, takım halinde normal bir maç motivasyonundan dahi uzaktılar. Bu açıdan Rikerink, kadro veya dizilişten önce takımı maça mental açıdan hazırlayamadığı için eleştirilmeli. Fakat anlaşılan o ki Hollandalı teknik adam, bırakın takımı, kendisini dahi maça hazırlayamamış ve maçı kafada kaybetmiş.

Haberin Devamı

Maçın ilk dakikasından itibaren, futbolcular arasında anlaşmazlıklar, yanlış pas tercihleri, boşta kalan toplar gibi birçok pozisyonda kendini gösteren ve sadece Snayder, Eren veya Tolga’yı değil Bruma’yı dahi paralize eden bu hazır olmama hali “Kadıköy atmosferi” ile birleşince ve sarı kırmızılılar maç boyunca “küçük takım performansı" dahi sergileyemeyince yenilgi kaçınılmaz oldu.

Bu şartlar altında Fenerbahçe’nin rakibine karşı evindeki yenilmezlik zincirine bir halka daha eklemesi için sadece “normal” bir oyun sergilemesi yeterli oldu. Bu normal oyunda başta DeSouza ve RvP olmak üzere Şener, Alper ve Skertel takım arkadaşlarına göre birkaç adım daha öne çıkarken, Volkan Şen ve Noyştadler’in vasat performansı da takım arkadaşları tarafından telafi edildi.

Josef DeSouza

Yeri geldikçe söylüyorum, asla kötü futbolcu değil, sadece Mehmet Topal’ın gölgesinde Brezilyalı oyuncu ve hatta Ozan da olunca takımın üretememe sorununun müsebbibi gibi görünüyor. Galatasaray maçı, Mehmet ve Ozan’ın yokluğunda onun için önemli bir sınavdı ve DeSouza neredeyse kusursuz bir oyunla bu sınavı çok iyi verdi.

Robin Fan Persi

RvP’nin attığı golden sonra yüzünde oluşan mutluluğu görmek, ondan “bu maçta gol attığım ve büyük takımın bir parçası olduğum için çok mutluyum” sözlerini işitmek için çok uzun süre bekledi Fenerbahçe taraftarı. Öyle veya böyle, sorunlarla dolu geçen uzunca bir dönemin ardından Hollandalı yıldızın beklentileri karşılamaya başlaması hem onun kendi moralini düzeltti hem de camiayı çok mutlu etti. RvP kondisyonu el verdiği sürece her zaman sahada olmalı.

Haberin Devamı

18 Sene

Yenilmezlik önemli bir sıfat fakat her zaman kulağa hoş geldiği kadar büyük bir başarı olamayabiliyor. Örneğin Galatasaray’ın Kadıköy’den istediği sonucu aldığı her maç aslında bir başarısızlıktır Fenerbahçe için ve bu durum yakın geçmişte birkaç kez oldu. Fakat Fenerbahçe’nin 17 veya 18 seneden daha uzun, daha genel bir üstünlüğü var Galatasaray’a karşı ve bu “17 sene”den daha önemli. Nitekim eğer maçı dün Galatasaray kazanmış olsaydı belki 17 sene işi bitecekti ama genel üstünlük yine değişmeyecekti. Eğer futbolun metafizik tarafına ilgi duyuyorsanız bu durumu açıklamak için bazı fikirleriniz olabilir fakat işin pozitif tarafında bu bariz üstünlüğü açıklamak için kelimeler genellikle kifayetsiz kalıyor.

Ozan ve Fernandao

Bazı oyuncuların sakat veya cezalı oluşu takımın gücünü önemli bir şekilde azaltır; mesela Lens. Bazı oyuncuların eksikliği çok hissedilmez; mesela Stoch. Bazı oyuncuların olmaması ise teknik direktörü mecburen başka arayışlara iter ve bu arayışlar takım için olumlu sonuç verir; mesela Ozan ve Fernandao. Tıpkı DeSouza gibi Ozan da asla kötü futbolcu değil. Fakat Fenerbahçe’nin o bölgede oyuncu enflasyonu yaşaması Ozan’ın futbolunu tartışılır hale getirirken onun yokluğu da takıma olumlu yansıyor. Fernandao’nun durumu ise daha çok kapasite ile ilgili. İşler bu şekilde iyi giderken Advokaat’ın sakatlık dönüşü bu iki oyuncuyu öncelikle yedek kulübesinde tutması daha doğru olacaktır.