Cadde ‘Ailece sanata düşkünüz’

‘Ailece sanata düşkünüz’

04.03.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

‘Görevimiz Tatil’ filminde rol alan Ali Keçeli’nin en büyük destekçisi, annesi Selen Keçeli... Sanata düşkün olduklarını söyleyen ikili, “Evimizde hiç PlayStation olmadı. Aksine kitaplar ve film arşivleri var” dedi.

‘Ailece sanata düşkünüz’

Oyunculuk kariyerinde emin adımlarla ilerleyen Ali Keçeli, henüz 15 yaşında... Yeteneğini eğitimle birleştiren genç oyuncu, bugünlerde rol aldığı ‘Görevimiz Tatil’ filmiyle adından söz ettiriyor. Ailesi de her zaman yanında, kararlarını destekliyor. Ali Keçeli ve annesi Selen Keçeli’yle oyunculuğu, aile hayatlarını ve sanata olan tutkularını konuştuk.

Haberin Devamı

- Oyunculuk tutkunuz nasıl başladı?

Ali Keçeli: Açı Okulları’nda, lise birinci sınıftayım. Annem, 2.5 yaşında beni tiyatroya götürmeye başladı. İzlediğim oyunlardan sonra çok sevdim. Okul etkinliklerinde de tiyatroyu seçtim. Sonra gösteriler başladı, sunumlar yaptık. Ailem ve öğretmenlerim, “Bunu yapmalısın, yeteneklisin” deyince Sadri Alışık Kültür Merkezi’nde eğitim almaya başladım. Sahne ve kamera oyunculuğu dersi aldım. O sırada Kerem Alışık, ‘Frankenstein’ oyununu hazırlamaya başlamıştı. Çocuk karakter arıyorlardı. Seçmelere katıldım ve rolü aldım. William Frankenstein karakterini canlandırıyorum. Üç sezondur kapalı gişe oynuyoruz.

- Okulla birlikte turnelere yetişmek zor olmuyor mu?

A.K.: Öğretmenlerim çok destek veriyor. Sette de sürekli Demet Abla (Akbağ), ‘Okul bir şey demiyor mu?’ diye soruyordu... Tam tersine, hep yanımdalar.

Haberin Devamı

Selen Keçeli: Okul sanatın ve sporcuların her zaman yanında. Bir de Ali’nin “Bir filmde oynayayım da ünlü olayım” derdinde olmadığını biliyorlar. Drama hocası zaten bizi çağırıp, ‘Ali’yi tiyatroya yönlendirin’ dedi. Turneyle Ankara, İzmir, Eskişehir ve Kıbrıs’a bile gittiler. Ben de Ali’yle birlikte her yere gidiyorum.

A.K.: Bu oyun sayesinde Türkiye’yi gezdik.

- ‘Hamlet’te de rol almışınız...

A.K.: Tolga Yeter aradı, ‘Şehir Tiyatroları Festivali’nde ‘Hamlet’ sahnelenecek. Horatio’yu oynar mısın?’ dedi, ben de kabul ettim. Güzel bir tecrübe oldu.

- ‘Görevimiz Tatil’ filmi için teklif nasıl geldi?

A.K.: Seçmelere davet ettiler. Aslında Demet Akbağ beni ‘Frankenstein’ın gala gecesinde izlemişti. Oyun çıkışında da tebrik edip, ‘Bu mesleği asla bırakma’ demişti. Belki o hatırlamıştır... Bir deneme çekimi yolladık. Sonra tekrar çağrıldım.

S.K.: Bodrum’da tatildeyken telefon geldi. ‘Yarın deneme çekimi için bekliyoruz’ dediler. Ali duyunca denizden fırlayarak ‘Evet gidiyoruz’ dedi. Hemen uçak bileti ayarlayıp, gittik.

A.K.: Birkaç gün sonra ‘Okuma provası şu tarihte’ diye aradılar. Rolü alınca çok mutlu oldum.

‘Ailece sanata düşkünüz’

‘SET, OKUL GİBİYDİ’

- Filmde Demet Akbağ ve Zafer Algöz’ün oğlunu canlandırdınız. Sizin için nasıl bir tecrübe oldu?

Haberin Devamı

A.K.: Onların ve yönetmenimiz Murat Şeker’in yönlendirmeleriyle ders gibi bir süreçti. Okul gibiydi. Yanlarında hata yapmaya korkuyordum. Ama çekimlerin yapıldığı İzmir Birgi’de aile gibi olduk.


- Canlandırdığınız Ali Mutlu size hiç benzemiyor mu?

A.K.: Gerçekten hiç benzemiyor. Zaten rolü aldıktan hemen sonra oyunculuk kitapları okumaya başladım.Ardından da oyuncu koçuyla çalıştık.

S.K.: Ali’yi tanıyan herkesin söylediği, 360 derece ters bir rol olduğu... Evimizde filmdeki gibi PlayStation olmadı. Aksine piyano, kitaplar ve film arşivleri var. Sanata düşkün bir aileyiz.

- Annesi olarak Ali’nin oyuncu olmasına en çok destek veren kişisiniz...

S.K.: Geleneksel Türk ailelerinden farklı bir yaklaşımımız oldu. Babası işletme mühendisliği, ben basın ve yayın okudum. Ali’nin oyunculuk aşkını görünce saygı duyduk. Oyunculukta en iyi eğitimi alması için destek veriyoruz.

- Babası Engin Keçeli oyunculuk yapmasına ne diyor?

S.K.: Babasının, ‘Oğlum,ileride şirketin başına sen geçeceksin’ gibi bir hayali vardı. Ama Ali, 11 yaşından bu yana profesyonel olarak sahneye çıktı. Daha önce de okulda İngilizce dramalarda oynadı. Babasına, ‘Sen istersen başka bir bölüm okurum. Ama mutlu olmam, yine oyunculuk yaparım’ dedi. ‘Frankenstein’daki rolü için nasıl fedakârlık yaptığını görünce o da destek verdi. Yılmaz Gruda, “Bu çocuğu oyunculuktan alırsanız, iki elim yakanızda olur” demişti. Biz de Ali’nin oyunculuk aşkına saygı duyduk.

Haberin Devamı

‘Ailece sanata düşkünüz’

‘Türkiye’yi temsil etmek istiyorum’


- Her yaz yurtdışında oyunculuk eğitimi alıyorsunuz. Orada ne gibi tecrübeler edindiniz?

A.K.: Son üç yazdır gidiyorum. Oxford Drama, Juilliard, Ucla Film Academy ve Royal Academy okullarında eğitim aldım. Tiyatro ve kamera oyunculuğu üzerine çalışıyorum. En büyük avantajlarımdan birisi, dili öğrenmem oldu. Bu sayede İngilizce bir oyuna da başladım. ‘The Curious Incident of the Dog in the Nighttime’da rol alacağım. Otizmli bir çocuğu canlandırıyorum. İlk başrolüm olacağı için, çok heyecanlıyım. Provalar devam ediyor. Dört oyun Türkiye’de, yaz aylarında ise İngiltere’de oynayacağız.

Haberin Devamı

S.K.: Ali, İngilizceye çok hakim. Kızım, Londra’da okuyor. Onu ziyarete gittiğimizde Ali’yle günde iki oyun izliyoruz. Bunun da oyunculuğa katkısı oluyordur.

- Üniversitede oyunculuk üzerine mi eğitim alacaksınız?

A.K.: Evet. Dünyada bir numaralı oyunculuk okulu Juilliard’ta eğitim almak istiyorum. Oradaki öğretmenlerimle irtibat halindeyim. 7-8 üniversite aklımda var ama hayalim Broadway olduğu için New York’ta okumak istiyorum.

- Oyunculuktaki hayalleriniz neler?

A.K.: En büyük hayalim Oscar kazanmak ve Türkiye’yi yurtdışında temsil etmek....

S.K.: Çocukluğundan bu yana Oscar Ödül Töreni’ni kaçırmadan takip eder. Oyuncular dışında, sanat ve görüntü yönetmenlerinin isimlerini de biliyor.