Ankara Ak Parti 26. İstişare Ve Değerlendirme Toplantısı

Ak Parti 26. İstişare Ve Değerlendirme Toplantısı

07.10.2017 - 13:08 | Son Güncellenme:

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan: (3) "Teşkilatlarımızın bir kısmının yenilenmesi gerekiyorsa elbette yenileyeceğiz. Bunun için belediye başkanlarımızın bir kısmının dinlenmesi veya başka görevlerde görevlendirilmesi icap ediyorsa elbette karşılıklı mutabakatla gereğini yapacağız. Bundan kimsenin alınmaması gerekir" "(IKBY'deki gayrimeşru referandum) Açık ve net söylüyorum, bu anlayışla gidersen hiçbir netice çıkartamazsın. Yapacağın tek iş var, başladığın noktaya geri dönmektir. Eğer başladığın noktaya geri dönmüyorsan orada yalnızlığa mahkum olacaksın ve elindeki tüm imkanları da kaybedeceksin" "Dünya değişirken, Türkiye'nin yerinde saymasını beklemek ne kadar yanlışsa Türkiye değişirken AK Parti'nin de olduğu gibi kalmasını beklemek o kadar yanlıştır. Esasen biz, kurulduğumuz günden beri bu yenilenme sürecinden hiç kopmadık. Bugün bu meseleyi çok fazla konuşuyor olmamızın sebebi, Türkiye'nin içinde bulunduğu şartların çetinliğidir. Unutmayınız ki çetin yollar, yorgun bedenlerle aşılamaz"

Ak Parti 26. İstişare Ve Değerlendirme Toplantısı

AFYONKARAHİSAR (AA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Teşkilatlarımızın bir kısmının yenilenmesi gerekiyorsa elbette yenileyeceğiz. Bunun için belediye başkanlarımızın bir kısmının dinlenmesi veya başka görevlerde görevlendirilmesi icap ediyorsa elbette karşılıklı mutabakatla gereğini yapacağız. Bundan kimsenin alınmaması gerekir." dedi.

Haberin Devamı

Erdoğan, Afyon NG Güral Termal Otel'de başlayan ve "Hep Birlikte, Büyük Hedeflere" temalı 26. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda yaptığı açılış konuşmasında, bugün siyaset çöplüğünde kaybolup gitmiş pek çok partinin en büyük yanlışının, "milletin değişim talebine kulak vermek yerine kendi iç kavgalarının, kendi iç dengelerinin, kendi iç hesaplarının arkasından yürümeyi tercih etmeleri" olduğunu belirtti.

"Biz asla böyle bir yanlışa düşmeyeceğiz" diyen Erdoğan, milletin kendilerine en barizi 7 Haziran olmak üzere bu yönde çok net mesajlar verdiğini hatırlatarak, buradan nasibin alınması gerektiğini ifade etti.

Ziyaret ettiği tüm illerde çeşitli vesilelerle milletle kanaat önderleriyle yaptığı temaslarda bu gerçeği tüm çıplaklığıyla gördüklerini aktaran Erdoğan, "Altını çizyorum, milletle zıtlaşma olmaz. Hele hele miletle kavga, hiç olmaz. Biz siyasi varlığımızı, hatta 15 Temmuz'da olduğu gibi hayatımızı, milletimizin bize olan desteğine, güvenine, itimadına borçluyuz. Eğer o gece milletimizin o desteği olmamış olsaydı, biz bugün yoktuk." dedi.

Haberin Devamı

Merhum Başbakan Adnan Menderes arkadaşlarıyla idam edildiği zaman sokaklara kimsenin dökülmediğini ve sadece izlediklerini vurgulayan Erdoğan, "Biz, bu ülkede artık aynı yanlışlara düşemeyeyiz. Düşmeyeceğimizi ve düşemeyeceğimizi 15 Temmuz'da bu asil millet, bu kahraman millet o gece ortaya koydu. Onun için Rabbime hamd ediyorum. Bize bu asil millete hizmet görevini verdi." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ'nün 15 Temmuz'daki hain darbe teşebbüsünde verilen 250 şehit başta olmak üzere tüm şehitlere Allah'tan rahmet, gazilere şifa dileyerek, herkesi Fatiha okumaya davet etti.

- "Bundan kimsenin alınmaması gerekir"

Saflarının bugüne kadar daima milletin yanı olduğunu, bundan sonra da öyle olacağına işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Milletime güvendiğim, inandığım, onun arkasından gittiğim için hiçbir zaman pişman olmadım. Bu hareket, bu davaya güvenen kardeşlerimin hiçbiri de pişman olmadı. Elhamdülillah, bundan dolayıdır ki biz, bu günlere güçlü bir şekilde gelebildik. Milletimizle hep birlikte girdiğimiz her mücadeleden daha da güçlenerek çıktık. Madem ki 2019 Mart ve Kasım seçimleri bizim ve ülkemiz için hayati öneme sahiptir; öyleyse yine yapacağımız iş, yine milletimize bakmaktır. Onun işaret ettiği yolda gitmektir. Milletimiz bize ne diyor? Değişim. Milletimiz bize ne diyor? Yenilenme. Milletimiz bize ne diyor? Reform. Milletimiz bize 'daha büyük hedefler, daha büyük projeler' diyor."

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, değişim demenin, asla geçmişle bağları tümüyle koparmak anlamına gelmeyeceğine işaret ederek, şunları ifade etti:

"Yenilenme demek de asla kadroları tümüyle tafiye etmek demek değildir. 'Reform' demek, asla mevcudu tamamen kaldırıp bir kenara atmak demek değildir. 'Daha büyük hedefler' demek, asla devam eden çalışmaları aksatmak demek değildir. Bu kavramlar bizim için 15 yıllık tecrübelemizden ve birikimimizden aldığımız güçle geleceğe daha sağlam bir şekilde hazırlanma iradesini ortaya koymak demektir. Bunun için teşkilatlarımızın bir kısmının yenilenmesi gerekiyorsa elbette, yenileyeceğiz. Bunun için belediye başkanlarımızın bir kısmının dinlenmesi veya başka görevlerde değerlendirilmesi icap ediyorsa elbette karşılıklı mutabakatla gereğini yapacağız. Bundan kimsenin alınmaması gerekir. Bunun için dünyaya, ülkemize, partimize bakışımızı; zamanın ruhuna teslim olarak değil, zamanın ruhunu çözerek, anlayarak, kavrayarak ileriye taşımamız gerekiyorsa elbette hep birlikte bu iradeyi göstereceğiz. Bugün bizim kadromuzu yeni isimlerle güçlendirmemizden daha doğal ne olabilir? Aksi halde geçmişteki o partilerden, o kadrolardan, o liderlerden farkımız kalmaz. AK Parti'yi ve onunla birlikte Türkiye'yi göz göre göre böyle bir çıkmazın içine sürüklemeye kimsenin hakkı yoktur. Hep söylediğimiz gibi; AK Parti, karşısına çıkan sorunlara teslim olmayan, bunların çözümü için ya bir yol bulan ya da bir yol yapan partidir."

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dün Gece Yar Hanesinde" isimli türkünün "Dün gece yar hanesinde yastığım bir taş idi. Altım yağmur üstüm çamur, yine gönlüm hoş idi. Bir dağ ne kadar yüce olsa dağ kenarı yol olur. Buna bayram günü derler dostla düşman, bir olur." sözlerini aktararak, bugün de ülke, millet ve parti için yapılacak işin, karşılarındaki meselelerin büyüklüğüne bakmadan, ya bir yol bulmak ya da bir yol yapmak olduğunu söyledi.

Haberin Devamı

- "Bu anlayışı mutlaka bozacağız"

Bu yolu bulma ya da inşa etme işini hep birlikte gerçekleştireceklerine değinen Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Türkiye'yi 15 yılda üç kat büyütme başarısını gösteren partimiz, elbette bu değişimi de başaracak ve ülkemizi hedeflerine ulaştıracaktır. Bu konuda hiç kimsenin en küçük bir şüphesi olmasın. Yeter ki partimizi ne için kurduğumuzu, bunca mücadeleyi ne için verdiğimizi, ülkemizi ve milletimizi nereye ulaştırmayı hedeflediğimizi unutmayalım. İnanın bana, gerisi çok kolaydır. Hiç şüphem yok. Çünkü bu millete layık olan kadro, burada. Çünkü biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik ve bunun gereğini de bugüne kadar yaptık, yapıyoruz. Dünya değişirken Türkiye'nin yerinde saymasını beklemek ne kadar yanlışsa Türkiye değişirken AK Parti'nin de olduğu gibi kalmasını beklemek o kadar yanlıştır. Esasen biz, kurulduğumuz günden beri bu yenilenme sürecinden hiç kopmadık. Bugün bu meseleyi çok fazla konuşuyor olmamızın sebebi, Türkiye'nin içinde bulunduğu şartların çetinliğidir. Unutmayınız ki çetin yollar, yorgun bedenlerle aşılamaz."

Erdoğan, 2013'ten beri neredeyse kesintisiz bir şekilde, büyük saldırılara maruz kaldıklarına işaret etti. Erdoğan, "Artık sadece savunma değil aynı zamanda taarruz gücümüzü de artırmamız gerekiyor. Dün nasıl vesayet güçleriyle darbecilerle cuntacılarla lobicilerle vuruşa vuruşa ülkemize çağ atlattıysak bugün de aynısını yapacağız ve yapmaya devam edeceğz. Bölgemizde uygulanmaya çalışılan ve ülkemizin dahil edildiği gayet açık olan böl, parçala, yönet, hatta yut... Bu anlayışı mutlaka bozacağız." dedi.

- "Ne işi var Barzani'nin sağında ve solunda bu adamların?"

Bölge ve Türkiye üzerinde operasyon yapanların AK Parti'yi kendi başına bırakmayacaklarının çok açık olduğunu aktaran Erdoğan, şu görüşlere yer verdi:

"İşte görüyoruz, Kuzey Irak'ta, Barzani'nin sağında Fransa'nın eski dışişleri bakanı, sol tarafında Bernard Henry-Levy bir Yahudi... Bunlar bir Siyonizmin planlamasını masa üstünde yapıyorlar. Bu planların içerisinde nelerin olduğunu gayet iyi biliyoruz ama uyanık olacağız. Biz, Irak'ın toprak bütünlüğünden bahsederken orada, o masanın üzerinde yapılan nedir? Birileri geliyor gaz veriyor. Enteresan... Şimdi şu dillendirilmeye başlandı, 'küçük İsrail.' Bütün bu oyunları görerek, kararlı bir şekilde adımlarımızı atacağız ve bunlara da fırsat vermeyeceğiz. Ne işi var orada Barzani'nin sağında ve solunda bu adamların? 350 kilometre sınırı olan Türkiye, senin dostun, kardeşin olarak buradayken, en zor zamanında senin yanındayken, sana kardeşim derken, sen Türkiye'yi bırakıp bunlarla beraber neyin planlamasını yapıyorsun? Buna müsaade edilir mi?

Kuzeyinde Türkiye, doğunda İran, batıda Suriye malum, güneyinde de merkezi yönetim... Bunların hiçbirisini senin bu düşündüklerinin hiçbirini kabul etmiyor. Anayasa Mahkemesi seninle ilgili kararı vermiş. 'Hayır' diyor. Parlamento 'hayır' diyor. Sen neyi yapıyorsun? Neyi yapacaksın? İşte şimdi İsrail'den başka destek görmeyen, destek alamayan Kuzey Irak yerel yönetiminin akıbetini göreceğiz. Ben bunu zaten bir sebep-neden ilişkisi olarak görüyorum."

Erdoğan, burada nedenin belli olduğunu ama neticenin henüz ortada olmadığını belirterek, aslolanın; neticenin, Barzani'nin orada bir netice çıkartıp çıkartamayacağı olacağını bildirdi.

Erdoğan, "Açık ve net söylüyorum. Buradan, bu anlayışla gidersen hiçbir netice çıkartamazsın. Yapacağın tek iş var. Başladığın noktaya geri dönmektir. Eğer başladığın noktaya geri dönmüyorsan orada yalnızlığa mahkum olacaksın ve tüm elindeki imkanları da kaybedeceksin. Biz ülkemiz üzerinde operasyona izin vermediğimiz gibi komşularımızda da bu ülkelerin toprak bütünlüğüne yönelik adımlara müsaade edemeyiz. Çünkü buralarda bizim kardeşlerimiz, soydaşlarımız var." dedi.

- "Koalisyon güçleri gelip de size bu hizmeti verecek değil"

Suriye'den üç milyonu aşkın insanın bugün Türkiye'de ağırlanmasının bir kardeşlik hukukundan geldiğini, mağdur, mazlum insanlara sahip çıkma anlayışından dolayı olduğuna dikkati çeken Erdoğan, 200 bin Iraklıya Türkiye'de sahip çıkılması ve onlara her türlü hizmetin verilmesinin de yine kardeşlik hukuku gereği olduğunu söyledi.

"Dünya bunu yapmadı. Koalisyon güçleri gelip de size bu hizmeti verecek değil." diyen Erdoğan, referandum esnasında bir arkadaşının yaşadığı anıyı da paylaştı.

Referanduma "evet" dediğini söyleyen kişiye arkadaşının, "Peki bu iş başarılı olmazsa ne yapacaksın?" diye sorduğunu ve "Çoluk çocuğumu alacağım, Türkiye'ye gideceğim" şeklinde cevap aldığını aktaran Erdoğan, "Yok başka çıkış, yok. Tek çıkış burası. Suriye için de bu böyle oldu, Irak için de bu böyle oldu. Türkiye ile bağlarını gönüllerinde ve zihinlerinde koparmış olanların yakmaya çalıştıkları fitne ateşi Allah'ın izniyle hiçbir zaman alev almayacaktır." ifadesini kullandı.

(Sürecek)

Yazarlar